Bilim
Dijital hekimlik
Şimdilik hayal..
Ama bir gün gerçek olacak; ve insanlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar sağlık sorunlarını çok daha çabuk çözecekler.. Bilgisayarlar sayesinde..
İnsanlık tarihinin dönüm noktası olan bütün buluşlar, bunu yapanların dışında herkesi şaşırtmıştır. Gerçi bugünlerde en uçuk sözler bile ciddiye alınıyor, ama, eskiden akıl sınırlarını zorlayan bir şey ortaya atıldığında bunu söyleyene acil şifalar dilenirdi.
Yeni bir düşünce kimine göre, günah; kimine göre delilikti.
Artık bütün kalıplar aşıldı. Hayal edilebilen her şey gerçekleşebilir.
İnsanoğlu; hayal gücünün dürtüsüyle, kendine göre yaşlı, ama, evrene göre henüz çocuk sayılan dünyamızın son çeyrek asırlık döneminde, her biri yeni bir çağ başlatacak önemde sayısız buluşa imza attı.
Aklın freni yok
Bilgisayar teknolojisi aklın hızını artırdı. O kadar ki, bilim adamları, küçük bir dalgınlık kazaya neden olabilir düşüncesiyle fren yapma gereğini tartışmaya başladılar.
Gündemdeki son konuyu, kısaca kopyalama diye sunulan, bir canlının aynı anda birkaç yerde bulunabilmesi oluşturuyor. Belki daha birçok konu var, ama, insan kopyalama kavramı öylesine çarpıcı ki, hepsinin önüne geçti.
"Yapılabilir mi?" sorusu çoktaan unutuldu. Şimdi "Yapılmalı mı?" sorusu tartışılıyor.
İşte aklın hızına fren yapma gereksinmesi de bu tartışmayla güncellik kazandı. Gerekçe son derece tutarlı; bu hızlı gidiş dünyanın dengesini bozabilir.
Hatta dünyadaki denge bozukluğu evreni de etkileyebilir. Peki insanoğlunun buna hakkı var mı?
Sağlıkta devrim
Gelişme hızını kontrollerinden çıkarmamaları gereken bilim adamları herhalde bir yerde uzlaşacaklar. Eğer, getireceği karmaşadan daha çok yarar sağlayacağına inanılırsa, yeni adımlar atılacak!
Bilim adamlarının gündeminde bu kapsamda olmasa bile pek çok konu bulunuyor. Biri de küresel sağlık dayanışmasını getirecek olan dijital hekimlik.
Avrupalı bilim adamları ortak çalışmalarla epey yol aldıklarını belirtiyorlar. Onlara göre, kişisel sağlık bilgilerinin sınır ötesi kullanımı aşamasına gelindi. Ancak, bir noktada durmalı mı yoksa bilgi aktarımı sınırsız mı olmalı?
Dijital hekimliğin temeli ülkeler arası iletişime dayanıyor.
Herkesin bir kimlik numarası bulunuyor. Bireyle ilgili sağlık bilgileri bu kimlik koduna yükleniyor. O kişi hangi sağlık kurumuna giderse gitsin, yapılan işlemler, teşhisler, verilen ilaçlar, elde edilen bulgular, hep o kod numarasına yükleniyor. Bu bilgiler bir de bilgisayar disketi gibi bir dijital karta depolanıyor.
Dünya küçülecek
Birey, günün birinde başka bir ülkede rahatsızlandığında dijital koduna girerek hakkındaki tüm bilgilere ulaşılabilecek. Böyle bir uygulama insanların sağlık sorununu belki de kökten çözmüş olacak.
Şimdilik hayal diyoruz. Ama, aslında hiç de uzak bir hayal değil. Bunun dar kasamlı denemesini bazı ülkelerin bilim adamları şimdiden yapmaya başladılar bile.
Belki de bu konunun siyasal mimarları yerel yöneticiler olacak.
Bugün kardeş kent statüsüyle daha çok kültür-sanat dayanışması düzeyinde kalan ilişkiler, geniş yetkilere sahip yöneticilerin girişimiyle bilimsel ortaklıklara uzanacak. Anadolu'nun bir kentinde çekilen röntgen filmi, İsviçre'deki bir sağlık merkezinde incelenerek aynı anda bilgisayar ekranında değerlendirilecek. Türk doktor İsviçreli meslektaşıyla birlikte karar vermiş olacak. Hemen.
Evet.. Bugün için hayal.. Ama hayal etmesi bile güzel..
***
Dijital kimlik nedir?
Bireye ait tüm bilgiler küçücük bir elektronik karta kaydediliyor. Bu kart, bunu veren resmi kurum dışında, ancak bireyin izniyle belli bir kodla incelenebiliyor. İçinde her şey var. Sağlık konusundaki bilgiler çok özel.
Şimdi tıp ahlakı açısından şu tartışılıyor; acaba, kişi hakkındaki tüm bilgiler, veriler, bunları araştırıp yükleyenler dışında, bir başka ülkedeki tıp adamlarının bilgisine sunulmalı mı sunulmamalı mı? Bireyin yararı açısından sunulmalı; bilim adamları açısından ise hiç çaba harcamadan bazı araştırma sonuçlarına sahip olunması önlenmeli. Bilgiler kısıtlı düzeyde kalmalı.
Dijital kimlik, çok işlevli bir belge. Sadece sağlık alanında değil, yaşamın bütününde bireysel kayıtlar eksiksiz olarak bu belgede yer alıyor.
Bu kimlik kartı, toplumsal yaşamda çarpıklıklara ve yanlış bilgilere izin vermediği için, kara kazanç çevrelerince engelleniyor.
Aslında donanımı da uygulanması da son derece kolay. Ama en kötü yanı, gizli kapaklı bir şey bırakmaması. Bu düzende ne kimse malvarlığını gizleyebiliyor ne de parasını.
Tabii bunun doğal sonucu olarak kaynağı belirsiz kazançlar da yok sayılıyor.
(Yerel Yönetim dergisi yıl 1997)