200 yıl önce Napolyon'un söylediğini şimdi bütün belediye başkanları söylüyor:
Para para para
Çok kimse Napolyon'un yaptıklarını anımsamaz.. Ama paranın önemini vurgulayan sözlerini herkes bilir. Peki, bu sözcüğü neden bir kez değil de peşpeşe üç kez söylediğini biliyor musunuz?
Onunki bilinmiyor; ama, bizim başkanların neden üç kez söyledikleri malum.. İlk üç sorun para olduğu için..
İstenilen düzeyde hizmet verilemiyor; çünkü para yok!
İmar çalışmaları gereği gibi yapılamıyor; çünkü para yok!
Çalışanlara iyi para ödenemiyor; çünkü para yok!
Bir belediye başkanının dediği gibi her ne kadar davul yerel yönetimlerinin omuzlarında ise de tokmak merkezi yönetimde!
Yani, merkezi yönetimin desteği olmadan para sıkıntısını gidermek kolay olmuyor. Bu yüzden de yerel yönetim reformunun özünü kaynak oluşturuyor.
Yeniden yapılanma, güçlendirme gibi kavramlar, sonuçta parasal kaynak yaratılmasına yönelik önlemlerle bütünleşiyor. Herhalde en büyük çarpıklıklardan birini de nüfusa göre pay uygulaması oluşturuyor.
Yürürlükteki yasalara göre, genel bütçe vergi tahsilatı üzerinden belediyelere yüzde 9.25 oranında pay veriliyor. İller Bankası'nda her ay sonuna kadar toplanan belediyeler payının, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamının yüzde 6'sına tekabül eden bölümü büyükşehir dışındaki belediyelere dağıtılıyor. Büyükşehir belediyelerine dahil ilçe belediyeleri paylarından ayrıca büyükşehir belediyesi için pay kesiliyor. Bu payın oranı Bakanlar Kurulu'nca belirleniyor. Hem bu pay hem de varsa çeşitli borçlar kesildikten sonra alan kısım belediyelere veriliyor.
Bu uygulama için 1990 yılı nüfus sayımı esas alınıyor.
Ama, uygulamada gece gündüz, yaz kış nüfus farkları ve göçlere bağlı hızlı nüfus artışları dikkate alınmıyor.
Örneğin; turistik bir ilçenin yerleşik nüfusu 20 bin olmasına karşın, yaz aylarında bu ilçe belediyesi yarım milyon kişiye hizmet vermek zorunda kalabiliyor. 20 bin nüfus için pay alıp, 500 bin kişiye hizmet vermek mümkün mü?
Örneğin; Eminönü.
Yerleşik nüfusu 81 bin. Gündüz nüfusu ortalama 3 milyon.
Asıl belediye hizmetleri de bu 3 milyonluk nüfusa veriliyor. Ne var ki, bu gruptan belediyeye bir kuruş gelir sağlanmıyor.
Hizmet verilen nüfusun dikkate alınması halinde Eminönü Belediyesi'nin, genel bütçeden bugün almakta olduğundan 30 kat fazla pay alması gerekiyor.
Nüfus dengelerini alt üst eden bir başka etken olan göç olgusu, eskiden sadece batı bölgelerimizdeki büyük kentleri etkiliyordu; oysa bugün Güneyoğu'daki kentlerimiz de göçün ağır baskısını yaşıyorlar.
Kıt olanaklarıyla sorunların altında bunalan Güneydoğu Anadolu belediyelerinin yükü, göçle bir kat daha artıyor.
Bölge belediyeleri, artık kendi olanaklarıyla çözümü imkansız hale gelen sorunların merkezî yönetimce ele alınmalarını istiyorlar.
Aşırı göçün neden olduğu sıkıntılar GAP Belediyeler Birliği ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doç. Dr. Ahmet Bilgin tarafından hükümet ilgililerine iletildi.
Aralarında Mardin Belediye Başkanı Abdülkadir Tutaşı'nın da bulunduğu bir grup belediye başkanının hazırladığı raporda sıkıntıların yanısıra çözüm önerileri de yer alıyor.
Raporda özetle şu öneriler dikkati çekiyor:
1. Para sıkıntısının giderilmesi için belediye payları yüzde 6'dan 10 çıkarılsın.
2. OHAL tazminatlarının ödenmeyen kısımları devletçe karşılansın.
3. Yerel Yönetimler Bölge Müdürlüğü kurulsun.
4. Belediyeler güçlendirilerek özerk hale getirilsin.
5. Belediye Meclisi'ne her kesim ve kattan kişiler seçilsin.
6. Yoğun göç alan illerde koordineli olarak iki veya üç yılda bir nüfus sayımı yapılsın.
*
Belediyelere 55 trilyon verildi
İller Bankası Genel Müdürlüğü, 1997'nin 4 ayı içinde belediyelere bütçeden 54 trilyon 671 milyar, 737 milyon lira aktarıldığını açıkladı. Bu paranın 25 trilyon, 386 milyar, 172 milyon lirasını belediyelerin vergi ve SSK prim borçları için kesildi. Büyükşehir belediyelerine ayrıca kendi merkezlerinde toplanan vergilerden yüzde 5 ek pay verildi. Belediyelere yıl sonuna kadar aktarılacak paranın 240 trilyon lirayı bulacağını belirtildi.
*
İşçiler kapı önüne
Genel İş Sendikası'ndan yapılan açıklamada son iki yıl içinde 129 belediyeden toplam 35 bin işçinin çıkartıldığı bildirildi. İşten çıkarmaların büyük bölümünün RP, ANAP ve MHP'li belediyelerde gerçekleştiği belirtildi. Genel- İş Sendikası'nın açıklamasında, bu rakamın tahminlere dayandığı ve daha çok sayıda kişinin çıkarılmış olabileceği ifade edildi.
İşten çıkarmaların RP'li belediyelerde kendi taraftarlarına istihdam olanağı sağlamak, öteki partilerin elindeki belediyelerde ise parasızlıktan kaynaklandığı öne sürülüyor.
(Yerel Yönetim dergisi yıl 1997)