Ramazan eğlenceleri
Vakfımızın önemli etkinliklerinden biri de “nerdee o eski ramazanlar?” arayışındaki ramazan eğlencelerini günümüze getirmek oldu.
Bu amaçla Sultanahmet Meydanında “eski İstanbul” sokağı oluşturuldu. Bu sokakta pencereleri kafesli, cumbalı minyatür ahşap evler kuruldu. “Eski ramazanlar” denilince akıllara gelen eğlencelerden örneklere yer verildi.
Kuklacısından Karagöz’le Hacivat’a, orta oyuncusundan tahta bacak canbaza dek geniş yelpazede ortamı renklendiren sanatçılar gösteriler sundular. Çadır tiyatrosu vardı. Sohbet odaları vardı. Mevsim kış olduğu için salepçiler, bozacılar, kestaneciler eski İstanbul sokağının en gözde satıcılarıydı.
Bu sokağa özgü kurulan çarşıda çerezciler, macuncular, pamuk helvacılar, horoz şekeri, elma şekeri satanlar tezgâh açıyordu. Çocuklar için dönme dolap vardı.
Sahura kadar süren bu hareketli ortam, önce yakın çevrenin, sonra bütün İstanbul’un ilgi odağı oldu. Nostaljik ramazan gecelerini yaşamak için çevre kentlerden gecelik otobüs turlarıyla gelenler vardı. Yaşlı kuşağın diliyle “nerdee o eski ramazanlar” diye ifade edilen sosyal atmosfer, gazetelere televizyonlara konu oldu.
Bu etkinliklerin halk tarafından benimsenmesi sonraki yıllarda “ramazan eğlenceleri” adı altında benzer etkinliklerin yapılmasına yol açtı.
Vakfımızın düzenlediği nostaljik ramazan etkinlikleri, İstanbul halkına olduğu kadar turist gruplarına da Türk kültürünü tanıtan, ramazan ayının sosyal yaşamdaki yerini ve önemini gösteren özgün bir örnek niteliğindeydi.
Ramazan ayının ibadet ve yardımlaşma gibi temel özellikleri yanında düşünce paylaşımını da kapsayan kendine özgü bir eğlence kültürünü içerdiği bilinir. Vakfımızın düzenlediği “Ramazan Geceleri” sohbetlerinde yaşlı ve orta kuşaktan yurttaşlar gençlerle buluştu. Eski İstanbul’u örnekleyen ortamda gerçekleştirilen nostajik “ramazan geceleri” Vakfımızın iz bırakan etkinlikleri arasında yer aldı. Ortaya çıkardığı tablo günümüzde eski İstanbul’u yansıtan bir yaşam belgeseli oldu.
Ramazan eğlenceleri videosu