İçinde bir de isteyenin nutuk atacağı serbest kürsü bulunacak
Gülhane'de randevu
Tarihi yarımadadaki tek yeşil alan olan Gülhane Parkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan bir projeyle farklı bir kimliğe kavuşturulacak. Proje onaylanırsa, parkın içine oyun bahçeleri, sanatçılar için çalışma yerleri, kuş ve akvaryum galerileri yapılacak.
Geleneksel hale getirilen Gülhane Şenlikleri bu yıl son kez düzenleniyor. Park içindeki birahane, kafeterya, büfe, çay bahçesi, alışveriş dükkanları ve yönetim binaları ile hayvanat bahçesi kaldırılıyor. Yeni düzenlemeden sonra Gülhane, bir gül bahçesi ve yeşil alan olarak İstanbullular'a hizmet verecek.
Şahin POLAT
İstanbul'da tarihi yarımada üzerinde halkın nefes alabileceği, gezip dolaşabileceği ender mekanlardan olan Gülhane Parkı, yeni düzenlemeyle gül bahçesine dönüştürülecek. Projeye göre; park içindeki birahaneler, çay bahçeleri, kafeteryalar, büfeler, alışveriş dükkanları, yönetim binaları ve havvanat bahçesi kaldırılacak. 1987 yılından beri düzenlenen Gülhane Şenlikleri'ne de son verilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan proje, 1 Nolu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından inceleniyor. Projenin onaylanması durumunda, kısa sürede inşaat ihalesi yapılarak çalışmalara başlanacak.
Gülhane içindeki Alay Köşkü, Sur-i Sultani, ahır binaları, Telgrafhane, Kotlar Sütunu ve çevresi ile San George Sarnıcı, tarihi özellikleri bozulmadan res-tore edilecek.
Serbest kürsü
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yatırım Planlama Müdürü Lütfi Altun, yeni düzenleme kapsamında park içine; kamelyalar, çocuk oyun bahçeleri, kuş ve akvaryum galerileri ile sanatçılar için çalışma ve açık sergi alanları yapılacağını söylüyor.
Altun'un verdiği bilgiye göre Gülhane Parkı'nda geleneksel el sanatlarının yapılacağı ve ürünlerin satılacağı bir Osmanlı Sokağı oluşturulacak. Ayrıca Gülhane'de İngiltere'de Hyde Park benzeri bir "Serbest Kürsü" kurulacak. Burada herkes istediği konuda görüşlerini açıklayabilecek. Bu ünite, Gülhane Parkı'nın yeni kimliğinin en önemli unsurlarından biri olacak.
Bunun yanısıra Gülhane Parkı, adına yakışır bir konuma getirilmek üzere güllerle donatılacak. Bunun için dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilecek gül türleri ekilecek. Bu kapsamda halka çiçek ve fidan satışı da yapılacak.
Yeni Gülhane Parkı'nın denize kadar uzanmasını sağlamak için için Sarayburnu'nda bir kavşak düzenlemesine gidilmesi de planlanıyor. Planlama Müdürü Altun, bu kavşakta araç trafiğinin yeraltına alınacağını belirtiyor.
Parkın tarihçesi
Gülhane, Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılan Topkapı Sarayı'nın (o zamanki adıyla Saray-ı Cedit) içinde yer alıyor. Bab-ı Hümayun ve Babüsselam (Orta kapı) arasındaki birinci avlu ile Marmara Denizi kıyısı arasındaki alanı kaplıyor.
Gülhane Meydanı'nda Bizans İmparatorluğu zamanında, önce Mangana Askeri Deposu, daha sonra Mangana Sarayı, Hagios Georgios manastır ve kilisesi, ayrıca bir ziyaret yeri olan Panagia Hodegetria ayazma ve kilisesi vardı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İstanbul'a çıkan Fransız kuvvetleri arasında bulunan arkeologlar burada kazı yapmışlardı. Buluntuların en önemlilerinden birini 2 metre boyundaki bir Meryem ikonası oluşturuyor. "Gülhane Meryemi" olarak bilinen bu eser, bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde yer alıyor.
Ayrıca, Gülhane Meydanı'nda 4 Bizans su sarnıcı bulunuyor.
Osmanlı İmparatorluğu devrinde bu meydana Gülhane adının neden verildiği kesin olarak bilinmiyor. Şarkiyatçı J.H. Moratmann'a göre bu ad, eskiden burada Gülbeşeker adlı bir bina bulunmasından kaynaklanıyor. Bazı kaynaklarda da sarayın gül bahçesi olduğu için, bu adın verildiği belirtiliyor.
Şehremini (Belediye başkanı) Cemil Paşa, (Topuzlu) zamanında Gülhane, parka dönüştürüldü. 1950'lerde parkta yapılmaya başlanan bahar ve çiçek şenliklerinden daha sonra vazgeçildi. 1987'den itibaren de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çeşitli etkinliklerin yer aldığı "Gülhane Şenliği" düzenleniyor.
Yeşili İstanbul'a nefes aldırıyor
Gülhane Parkı, ağaç ve çalı türleri bakımından oldukça zengin bir dokuya sahip bulunuyor. Parka dikilmiş 90'ın üzerinde egzotik tür var. Bu türler arasında belli başlılarını şunlar oluşturuyor:
Çitlembik ağaçları, Londra çınarları, akçaağaçlar, at kestaneleri, gülibrişim, huş ağaçları, Lübnan ve Himalaya sedirleri, yalancı serviler, erguvanlar, Japon kadifeçamı, Avrupa ladini, Doğu ladini, kızılçam, karaçam, sahil çamı, fıstık çamı, sahil sekoyası, anıtsal nitelikte bir karaağaç, bataklık servisi, gümüşi ıhlamur, yalancı akasya, salkım söğüt, sarkık dallı sofora ve birçok çalı türü.
Tarihi yarımada üzerindeki nadir yeşil alanlardan olan Gülhane, bugün hala yeşile hasret İstanbullular'ın özlemini bir ölçüde gideriyor.