Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan

"Yerel iktidar kurulmalı"

"Devlet küçük ama güçlü hale gelmeli. Mega işler devletin diğerleri yerel yönetimlerin olmalı. Büyük projelerde belediyeler referanduma gitmeli."

Yerel yönetimlerin yeniden yapılanmaları tartışmalarına Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan, çarpıcı önerilerle katıldı. Celal Doğan, yetkilerin artırılması kadar denetime de önem verilmesini öneriyor.

Hızlı ve çözümcü bir hizmet akışını sağlayacak yapılanma konusunda Doğan şunları öneriyor:

"Sorunların yerinden yönetimle çözülmesinin en doğru karar olacağı kanısındayım. 73 yıldan bu yana güzel hizmetler gerçekleştiren Cumhuriyet Türkiyesi, büyüyen gelişen ülkenin tüm ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanmaktadır. Bunun için; Türkiye'de yerel yönetim anlayışını bireylerin dar anlayışından çıkarıp, bir yerel iktidar bazına oturtmak gerekmektedir. Ancak bu şartlarda yerel sorunlar çözülebilir.

Belediyelerde yapılacak idari reformun yanı sıra, İl Özel İdaresi yasalarında da değişiklik yapılarak, olayın bir bütün olarak ele alınması lazımdır. Bundan hedef; yerel iktidarın yasal ve yürütme yetkisine sahip olacak şekilde düzenlenmesidir."

Reformun temel yapısı

Reformun gerekliliği belirten Başkan Doğan, bunun temel niteliklerini de şöyle sıralıyor:

"Yapılacak reform en ücra köy biriminden büyükşehir belediyesine kadar, gerek mekansal ve gerekse idari olarak tümünü kapsayacak bir anlayışla yapılmalıdır.

Mevcut 1580 sayılı Belediyeler Yasası, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Yasası ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasası bir an önce değiştirilmelidir.

Mevcut encümen yapısı ise değiştirilmemelidir. Siyasi kirlenmenin had safhada olduğu bir ortamda seçilmişlerin encümene sokulması, seçilmişlerin pazarlıklarını artıracak kaynaklar yaratır.

Büyük projelerde belediye başkanlarının referanduma gitmeleri esas olmalıdır. Yanlış tutumları nedeniyle belediye başkanları referanduma götürülüp, düşürülebilmelidir."

Personel alımı

Belediyelerin eleman ve ekipman harcamaları konusunda da köklü değişimler öneren Celal Doğan, bu konudaki görüşlerini şöyle özetliyor:

"Yılda bir çıkacak kararnamelerle personel alımı kaldırılmalı. Belediye başkanı tarafsız bir komisyon nezdinde yapacağı sınavla kaliteli personel alabilmeli ve personeli azami sınırları belirtilmiş ücret politikası ile sağlanmalıdır.

Araç ve gereç alımı konusunda yetki belediye encümenine ve belediye başkanına bırakılmalıdır.

Belediyeye ait şirketler mevcut mevzuatın getirdiği bir zorunluluktur. Personel ve araç alımında mevcut mevzuat kaldırıldığı anda bu şirketler de tasfiye edilecektir.

Arsa ofisi, hazine ve vakıfların il dahilinde mülkiyet sahibi olması doğru değildir. Her hangi bir talep beklemeksizin belediyelere devredilmelidir."

İhaleler şeffaf olsun

Yetkileri artırılmış bir yerel yönetimin sıkı denetimi gerektiğini savunan Doğan bunun için de şeffaflık üzerinde duruyor. Doğan gelişme sürecini şöyle özetliyor:

"Şehirlerin temizliğinden tutun da hizmete dair bütün esasların özelleştirilmesi söz konusu olmalıdır. Toptancı hallerin özelleştirilmesi konusunda yasal çözüm getirilmelidir.

Yerel vergiler konmalı ve katkıda bulunan halkın belediye üzerindeki denetimi sağlanmalıdır. İhaleler şeffaf olmalı, meclis çalışmaları yerel radyo ve televizyonlarda yayınlanmalıdır.

Böylece kendi mali ve insan kaynağını temin eden, merkezi yönetimin vesayetinden kurtulan belediyeler, en ücra noktalara kadar hizmet götürerek, köyden kente akını büyük bir oranda durduracaktır.

Yine bu olanaklarla kentler köyleşmekten kurtulup kendi çağdaş kimliğine bürünecek, köylerimiz de insan onuruna yakışır birer yerleşim merkezi olacaktır. Türkiye'nin köy-kent sorununun tek çözüm yolu yerel iktidarların oluşturulmasıdır."

Katılımcı yapı oluşmalı

Köklü değişimlerin ancak geniş katılımla verimli olabileceğine değinen Başkan Doğan, yetkilerle ilgili olarak şunları söylüyor:

"Sonuç olarak, ülkemize demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşebilmesi için adem-i merkeziyet sistemi gerçekleştirilmeli, devlet küçük ama güçlü olmalıdır.

Atananın seçileni ezmesi önlenmelidir. Demokrasi için bu gereklidir.

Merkezi yönetimin belediyeler üzerindeki ekonomik, idari ve siyasi vesayeti kaldırılmalı, belediyelerin kendi ayakları üzerinde durması sağlanmalıdır.

Ulusal düzeydeki, yeknesaklık arz eden etkinlikler dışındaki tüm hizmetler yerel yönetimlere devredilmelidir. Tek sorumlu ve yetkili yerel iktidarlar olmalıdır.

Yerel iktidarlar; başkan, yürütme kurulu ve yerel meclislerden oluşmalıdır. Mahalle ve köy muhtarları, meslek odaları temsilcileri, sivil toplum örgütleri temsilcileri bu meclisin tabi üyeleri olmalıdır.

Gelirler arsa kiralarından karşılanmalıdır.

Temel eğitim, merkezi yönetim tarafından yürütülmeli, eğitim kurum ve araçları iyi halli aile çocuklarının katkısı ile sağlanmalıdır.

Belediye başkanları bir programla ve bu programın gerçekleştirilmesi sırasında kullanacağı kaynaklarla halkın karşısına çıkmalıdır.

Kentte yaşamanın bir bedeli olmalıdır. Yerel parlementoların koyacağı vergilerle bu bedel ödenmelidir.

Kır-Kent Projesi dahilinde, köy ve mahalle muhtarlıkları kaldırılmalı, muhtarlıklar belediyenin birer irtibat bürosu gibi hizmet vermellidir.

Küçük ama güçlü olan devlet, iç ve dış işlerini, adaleti, temel eğitimi, mega projeleri yürütmelidir. Yerel yönetimler için denetleyici olmalıdır."