Erol Taş, Türk sinemasının unutulmaz sanatçıları arasında özgün bir yere sahiptir. Sinema sektörünün oyun alanı olarak bilinen Yeşilçam’ın emektarıdır. Bu alanda iş kapıları kapanınca mahallesine, Cankurtaran’a dönmüş, bir çay ocağı açmıştı. Çay ocağının bulunduğu bina Vakfımız tarafından satın alınarak, hayatı boyunca bedelsiz olarak kullanması için Erol Taş’a tahsis edildi. Aldığı rolleri nedeniyle beyaz perdenin “kötü adamı” olarak ünlenmişti. Oysa, Erol Taş, kendisini tanıyanların gözünde ve gönlünde örnek gösterilecek nitelikte “iyi bir insan”dı. İyi insan olarak yaşadı. Erol Taş’ın kahvesi, hak ettiği sevginin göstergesi olarak “Erol Taş Kültür Merkezi” haline getirildi. Mahallelinin uğrak yeri oldu. Bu merkez Eminönü bölgesinde görevli basın mensuplarının da mola yeriydi. İçinde Erol Taş’ın rol aldığı filmlerin afişleri, sevenleriyle çekilmiş fotoğrafları, hakkında yapılmış gazete haberlerinin kupürleri asılıydı.
Erol Taş, Cankurtaran’ın sembol kişisiydi. Ömrünü burada tamamladı. Cenazesi “İyi adam, ruhun şad olsun” dilekleriyle kaldırıldı. Cenazesi, binlerce kişinin oluşturduğu kortej eşliğinde sevenlerinin omuzlarında Eminönü caddelerinden geçirilerek ebedi istirahatgâhına götürüldü.
Gönüllerde yaşayacak müstesna bir insandı.