ACİL OLARAK DÜZENLİ DEPOLAMA ALANLARI YAPILMASI GEREKİYOR
Çöplükler patlamaya hazır bomba gibi
Türkiye'de 2 binin üzerinde vahşi çöplük bulunuyor. Çevre ve insan sağlığını tehdit eden bu çöplüklerin vakit kaybetmeden rehabilite edilmesi gerekiyor. Uzmanlar, katı atıkların bertarafı için düzenli çöp depolama alanları yapılmasını öneriyor.
Geri dönüşüm projeleriyle, çöplüklerden çıkan metan gazının elektrik enerjisine dönüştürülmesi, ya da konutların ısıtılmasında kullanılması mümkün. Katı atıkların ayrıca "kompost" olarak değerlendirilebileceği ifade ediliyor.
Yaşadığımız yüzyılda her gün teknolojinin getirdiği bir kolaylığın keyfini sürüyor insanlar. Ama bu kolaylıklar bu çağın en büyük sorunu olan çöp karşısında çaresiz kalıyor. İnsanoğlu dünyadaki kirletme işlemini çoktan tamamlamış, uzayın sonsuz boşluğuna çöplerini fırlatmayı bile başarmış durumda. Birçok gelişmiş ülke ise en tehlikeli atıklar olan nükleer atıklarını gelişmekte olan ülkelere milyonlarca dolarlık bedeller karşılığında vererek kurtuluyor.
Türkiye'de ise durum çok daha ilkel boyutlarda. Biz henüz vahşi çöplüklerin nasıl iyileştireceğini tartışma dönemini yaşıyoruz. Hızlı ve çarpık kentleşmenin doğal bir sonucu olarak, özellikle büyük kentlerde, katı atık sorunu hızla büyüyor. Bu nedenle de katı atıkların etkin, verimli ve düzenli bir şekilde toplanması, taşınması, depolanması ve değerlendirilip zararsız hale getirilmesi gerekiyor. Çevre bilinci oluşmuş toplumlarda katı atık yönetiminin önemi ve çevresel boyutu gün geçtikçe daha iyi kavranıyor. Şehirlerle ilgili yapılan planlar ise iç göçlerin, nüfus artışının ve çarpık kentleşmenin karşısında çaresiz kalıyor. Öyle ki, geçmişte şehir dışı olarak planlanmış çöp döküm alanları, bu süreç içinde şehrin içinde kalıyor ve çöp bertarafı için kullanılacak yeni depo alanları yaratılamıyor. Halk sağlığı açısından şehir merkezinde kalan vahşi çöp depolama alanlarının da süratle rehabilitasyonlarının yapılması ihtiyacı doğuyor. Ama ne yazık ki, kaybedilen toprak parçasını geri kazanabilmek için rehabilitasyon çalışmaları yeterli olmuyor. Bu yüzden çöp depo alanları gelecek kuşaklara bir çirkinlik abidesi olarak miras kalıyor. Türkiye'de ise son yıllara kadar katı atık yönetimi hakkında önemli bir çalışma göze çarpmıyor. Çöpler hala birçok kentte gözden ırak bir orman köşesine, denize veya bir tepeden aşağı dökülerek yok edilmeye çalışılıyor.
Ama 1993 yılında yaşanan bir facia hükümetin ve yerel yönetimlerin az da olsa ilgisini bu konuya çekmeyi başardı. Yetkililer, katı atık sorununun tam bir buzdağı görüntüsü çizdiğini Ümraniye'de yaşanan facia ile öğrendi. Ümraniye'deki çöplükte biriken gazların patlamasıyla yaşanan trajedi sayesinde mevcut olan katı atık depolama tesislerinden kaynaklanan sorunlar daha ciddi olarak ele alınmaya başladı. Fakat belediyeler, her yıl bütçelerinin ortalama üçte birini temizlik harcamalarına ayırmalarına rağmen, görevlerini tam olarak yerine getiremiyorlar. Katı atıkların yönetimi, yerel yönetimlerin sorumluluğu altında olmasının yanında, yerel yönetimlerin karşı karşıya kaldığı en önemli sorun olmaya devam ediyor.
Belediyeler yakın takipte
Çevre Bakanı İmren Aykut, çöplerin gelişigüzel depolanmasını önlemek için belediye başkanlarını yakından takip ediyor. Tüm belediye başkanlıklarına birer genelge gönderen Aykut, çöplerin sağlığa zarar vermesini önlemeyen belediye başkanları hakkında yasal işlem yapılacağını söylüyor.
Özellikle büyükşehir belediyelerine çöp depolama alanlarını düzenlemeleri için 1 Ocak tarihine kadar zaman tanıyan Çevre Bakanı Aykut, genelgesinde 1593 Sayılı Umumi Hıfzısıha Kanunu gereğince çöplerin toplanması, taşınması ve bertaraf edilmesi görevinin belediyelerde olduğunu hatırlatıyor. Birçok belediyenin yasa ve yönetmeliklerden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediğine işaret eden Aykut, "Önlemlerin alınıp alınmadığı vali ve kaymakamlar tarafından izlenecek ve yasalara uymayan belediye başkanları hakkında yasal işlem yapılacak" uyarısında bulunuyor.
Vahşi çöplükler sağlığımızı tehdit ediyor
Katı Atık Türk Milli komitesi Genel Sekreteri ve Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Kocasoy; Türkiye'de 2 binin üzerindeki vahşi çöp depolama alanının, hem çevre hem de insan sağlığını tehdit ettiğini söylüyor.
Kocasoy, bu çöplüklerde otlayan hayvanların; etiyle, sütüyle tehlikeyi insanlara taşıdığını, kuşların mikropları tüm kente yaydığını, fare-böcek gibi zararlıların arttığını, sızan pis suların yeraltı sularını ve toprağı kirlettiğini dile getiriyor. Günay Kocasoy, çöplüklerde satmak için demir, hurda arayan, ya da karnını doyurmak için yiyecek arayan insanların ise çöplüğün zararlarından doğrudan etkilendiğini ifade ediyor.
Vahşi çöplüklerin iyileştirilmesi gerektiğini belirten Günay Kocasoy, rehabilite edilen çöplüklerin; park, oyun sahası, golf alanı veya yeşil alan olarak değerlendirilmesini öneriyor. Kocasoy, kapatılan çöplüklerin 10-15 yıl daha metan gazı çıkardığını ifade ederek, çöplük üzerine bina yapılmasının son derece sakıncalı olduğuna da dikkat çekiyor.
Türkiye'de düzenli çöp depolama alanlarına ihtiyaç olduğunu dile getiren Kocasoy, Yüksel Çakmur'un belediye başkanlığı döneminde Boğaziçi Üniversitesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle yaptırılan ve 1992 yılında İzmir'de hizmete giren (yüzde 95 dünya standartlarında) Harmandalı Düzenli Çöp Depolama Tesisi'nin örnek alınması gerektiğini söylüyor. Kocasoy, bu tesisin yapılmasına geçen yıl kaybettiğimiz ünlü çevre profesörü Kriton Curi'nin öncülük ettiğini belirtiyor. İstanbul ve Bursa'da da bu konuda çalışmalar başlatıldığını ifade eden Kocasoy, İstanbul'da sızıntı suyun Karadeniz'e verilmesinden endişe ettiklerini dile getiriyor. Anadolu'da birbirine yakın küçük kentlerin, mali işbirliğiyle, ortak kullanacakları düzenli çöp depolama alanları oluşturmalarının mantıklı bir çalışma olacağını söyleyen Prof. Kocasoy, gerekçelerini şöyle açıklıyor:
"Belediye bütçesiyle kıyaslandığında düzenli bir çöp depolama alanı yapılması pahalı bir hizmet değil. Çöpler düzenli depolanmadığı zaman yeraltı sularının kirleniyor, insan ve çevre sağlığının tehlikeye giriyor, ortaya maliyeti çok daha fazla ve telafi edilemeyecek sonuçlar çıkıyor. Pahalıdan ucuzu yoktur. Az yapalım, öz yapalım. En son teknolojileri kullanalım. Paradan kaçmayalım. Yabancı firmalara yaptırmaya da gerek yok. Türkiye'de bunu yapabilecek nitelikte uzman ve teknoloji var."
Yerel Yönetim Dergisi olarak belediyelerin bu konuda yaptığı çalışmalarla ilgili yaptığımız araştırmada da sorununun Türkiye'deki boyutunu ortaya koyuyor.
İzmir ilk adımı attı
1984 yılında yayınlanan 3030 Sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi ile İlgili Kanun'un ilgili maddelerine göre; katı atıkların toplanması işi ilçe belediyelerin, bertarafı ise büyükşehir belediyelerinin görev alanına giriyor.
Bu kanun çerçevesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi, katı atık yönetimini bilimsel boyuta oturtmak için, 1987 yılında Boğaziçi Üniversitesi ile protokol yaptı ve henüz Çevre Bakanlığı'nın katı atık bertarafı, enfekte ve zararlı atıklar ile ilgili yönetmelikleri çıkmadan önce kendi ilkelerini belirleyerek çalışmalarını başlattı.
Çevre sağlığı hizmetlerinden de sorumlu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ruhsat ve Denetim Daire Başkanı Dr. Hamdi Bilgin, 1994 verilerine göre kentten günde ortalama 2 bin ton katı atık toplandığını söylüyor. 2 bin ton çöpün 500 tonu 8 Ocak 1989 tarihinde hizmete alınan Uzundere Kompost Tesisi'nde işleniyor, geri kalan bin 500 tonu ise, 8 Nisan 1992 tarihinde hizmete alınan Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi'nde depolanarak bertaraf ediliyor.
Transfer istasyonları
İzmir'de depolama tesislerine uzak semtlerin atıklarının taşınmasında kolaylık sağlanabilmesi için Eylül 1994'de, Halkapınar Transfer İstasyonu hizmete açıldı. Transfer istasyonuna gelen atıklar 30 ton/adet kapasiteli 6 adet TIR'a nakledilerek depolama tesisine taşınıyor. Bunun yanında Buca Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi'nin işlettiği 2 adet transfer istasyonu da (transfer rampası) hizmet veriyor.
Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi
İzmir ve çevresinde 6 adet düzensiz çöp depolama alanının kapatılmasıyla 8 Nisan 1992'de Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi hizmete açıldı. 15 yıl boyunca İzmir'in ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip 900 bin metrekarelik depolama alanında sanayi, evsel ve hastane atıkları kendilerine ayrılmış özel bölgelerde depolanıyor.
Jeolojik Etüd Raporu'na göre; yeraltı su kaynaklarından uzak olan alan, killi malzemeyle kaplı olduğu için geçirimliği de az. Sanayi ve hastane atıkları, geçirimliliği en az olan bölgede açılan çukurlara konularak üzerleri toprak ile örtülüyor. Evsel atık bölgesine gelen atıklarsa, iş makinaları ile yayılıp sıkıştırıldıktan sonra belli aralıklarla üzeri toprak malzeme ile düzenli olarak örtülüyor.
Deponi gazının bertarafı
Dr. Hamdi Bilgin, Harmandalı Düzenli Atık Depolama alanındaki evsel atık depolama bölgesine 1995 yılı sonuna kadar yaklaşık 1 milyon 437 bin ton evsel atık depolandığını söylüyor. Bilgin, İzmir'in çöp karakteristiğine bakıldığında organik madde içeriğinin çok yüksek olduğunu, özellikle yaz aylarında bu değerin yüzde 60-70'lere çıktığını belirtiyor.
Hamdi Bilgin'in verdiği bilgiye göre; Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi bünyesinde "gaz yakma ve gazın elektrik enerjisine dönüşümü tesisi" de 5 Haziran 1996 tarihinde hizmete alındı. Alanda 18 bacadan yüksek yoğunluklu polietilen borular ile toplanan gaz, ana kollektör ile deponi gazı yakma tesisine veriliyor. 1250 metreküp/saatlik gaz yakma kapasitesine sahip tesiste, deponi gazları 1000 derecede yakılarak, çevreye olumsuz etkileri önleniyor.
Toplanan deponi gazının içerisinde yüzde 40-60 oranında metan bulunuyor.
Evsel atıkların depolandığı vadi şeklindeki alanda, çöp sızıntı suyu toprakla günlerce biriktilerek fıskiyeler yardımıyla yayılarak buharlaştırılıyor. Ayrıca tesisten, ölçümler neticesinde çıkan metan gazının oranına göre elektrik enerjisi elde edilmesi planlanıyor.
Öte yandan, 1989 yılı başında faaliyete geçen Uzundere Kompost Fabrikası'na gelen atıklar, 500 ton/gün kompostlama ünitesine alınmadan önce mekanik yöntemle ayıklamaya tabi tutuluyor. Bu ayıklama esnasında ayrılan geri kazanılabilir malzemeler preslenerek satışa sunuluyor, organik kompost; üzüm, patates, şeftali, elma tarımında kullanılıyor.
Enfekte hastane atıkları
İzmir'de katı atıkların yönetimi konusunda yapılan diğer bir hizmet de hastanelerden kaynaklanan enfekte atıkların kontrol altına alınması. Tehlikeli atık olarak nitelendirilen hastane enfekte atıkları diğer atıklardan ayrı toplanıp, ayrı araç ile taşınıyor ve ayrı bertaraf ediliyor.
İzmir'de mücavir alan sınırları içerisinde 30 hastaneden günde yaklaşık 4 ton enfekte atık toplanıyor. Hastanelerden ürettikleri enfekte atık miktarına göre Çevre Bakanlığı tarafından belirlenen kilogram başına 10 bin lira (1997 yılı için) bertaraf ücreti alınıyor.
Mavi veya siyah polieliten torbalarda toplanan evsel nitelikli atıklar, ilçe belediyeleri tarafından toplanıyor. Kırmızı torbalarda toplanan enfekte atıklarsa Büyükşehir Belediyesi'ne ait iki adet özel sıkıştırmasız ve soğutmalı araç ile taşınıyor. Hastanelerden toplanan enfekte atıklar, Harmandalı Düzenli Depolama Tesisi'nde geçirimliliği en az bölgede açılan çukurlarda, sönmemiş kireç konarak depolanıyor ve üzeri toprakla örtülüyor.
Sanayi Atıkları
Sanayiciler, bertaraf ücreti ödeyip, kendi imkanlarıyla getirdikleri atıklarını; düzenli depolama alanında sanayi atıkları için ayrılmış bölgede açılan çukurlara gömüyorlar. Sanayiciler atıklarını Harmandalı'ya getirirken, beraberlerinde belediyeden alınmış "Refakat Belgesi"ni götürüyorlar. Bu belgeyle, atıklar düzenli olarak takip edilerek problemli sanayiciler denetleniyor.
Geri kazanma projeleri
İzmir'de, Şişe-Cam Fabrikaları ile ortaklaşa sürdürülen çalışma kapsamında şehrin belli merkezlerine yerleştirilen 100 adet cam kumbarası ile renkli ve renksiz hurda camlar toplanarak ülke ekonomisine geri kazandırılıyor.
İlkokullarda devam eden kampanyayla; ağır metal içeren, insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyen kullanılmış piller de toplanıyor. Bugüne kadar toplanan 8 bin 300 kilogram pil, çimento ile beton blok haline getirilerek Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi'nde geçirimliliği en az olan bölgeye gömüldü.
Ayrıca; aliminyum esaslı karton kutuların geri dönüşümünün yapılarak, yeni malzeme üretilmesi amacıyla Tetra-Pak firmasıyla protokol imzalandı. Çalışma kapsamında, şehir genelinde 20 ayrı noktaya kumbara yerleştirildi.
Yeni tesisler yapılıyor
İzmir'de 2 yeni transfer istasyonu açılması planlanıyor. Ayrıca alternatif katı atık bertaraf yöntemlerini de araştırılıyor. 2000'lı yıllara doğru, kentin çevresinde geniş yer kaplayan yeni depolama alanlarının bulunmayışı belediye yetkililerini yeni arayışlara itiyor. İzmir Katı Atık Yönetimi Projesi kapsamında, yap-işlet-devret modeliyle bir ihale gerçekleştirildi.
İhale sonucu, Desa Yatırım A.Ş. (Türkiye) Doğuş A.Ş. (Türkiye) CGEA (Fransa) LURGİ (Almanya) firmalarını oluşturduğu 4'lü konsorsiyum tarafından, 800 bin ton/yıl kapasiteli ayırma tesisiyle, 400 bin ton/yıl kapasiteli atık yakma tesisinin yaptırılmasına karar verildi.
Avrupa Birliği Çevre Standartları uygulanacak olan tesis, 167 milyon dolara malolacak. Tesisin yapımının 18 ayda tamamlanması, 1999 yılında hizmete alınması ve 20 yıl süreyle işletilmesi planlanıyor. Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi yakınına kurulacak tesisten elde edilecek; elektrik enerjisinin 16 megawatt, buhar sıcaklığının 400 derece, buhar basıncının 45 bar olduğu ve elde edilen enerjilerin değişik amaçlarla kullanılabileceği bildiriliyor.
İstanbul vahşi çöplüklerden kurtuldu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü katı atık projesi kapsamında; Ümraniye, Halkalı ve Yakacık'ta vahşi çöplükler kapatılarak, Avrupa yakasında Odayeri, Anadolu yakasında ise Kömürcüoda modern çöp depolama tesisleri açıldı. Kemerburgaz Çöplüğü'nün kapatılması için çalışmalar başlatıldı. Ayrıca Ümraniye, Tuzla, Kadıköy, Halkalı, Şişli, Yenibosna çöp aktarma istasyonları tamamlandı.
Ümraniye Çöplüğü, 39 kişinin hayatını kaybettiği metan gazı patlamasından sonra kapatılarak rehabilite edildi. Bugün eski Ümraniye Çöplüğü'nün yerinde yeşil alanlar ve spor tesisleri çevre sakinlerine hizmet veriyor. Çöp faciasında hayatını yitirenlerin anısına yapılan anıt da 28 Nisan 1993'teki acı olayı hatırlatıyor.
Gaz toplama ve yakma tesisi
1990 yılında çöp dökümünün durdurulduğu Yakacık Çöplüğü de rehabilite edildi.
1996 yılı rakamlarıyla 290 milyarlık bir harcamayla eski çöplüğün yerine spor tesisleri, çocuk oyun alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları, yeşil alan düzenlemesi yapılarak hizmete girdi. 500 metrelik de dere ıslahı yapıldı. Ayrıca gazların toplanıp yakıldığı bir tesis yapıldı. Bu tesisle binaların zemin ve bodrum katlarına kadar ulaşan metan gazının oluşturduğu tehlikeye son verildi. Çöplük kapatılmadan önce, metan gazı tehlikesi nedeniyle bölge sakinlerine oturma izni verilmiyordu. Tesisin hizmet vermeye başlamasıyla, Yakacık bölgesi sakinlerinin evlerine ruhsat alabilmesi için bir sakınca kalmadığı belirtiliyor. 1000 metreküp/saat deponi gazı toplayarak yakabilecek kapasitede olan gaz toplama ve yakma tesisinde, çöplerden toplanan gazlar sahanın belirli yerlerine inşa edilen düşey borular yardımıyla yukarı alınacak, yatay borular ve emme tesisi ile emilerek filtre ve kondansatörden geçirildikten sonra 1200 derecelik yüksek sıcaklıkta FAKEL tesisinde yakılacak. Çöp atıklarının çıkardığı gazlar rehabilite edilecek, böylece çevreye zarar vermeyecek duruma dönüştürülerek atmosfere verilecek.
Sıra Kemerburgaz'da
Ümraniye ve Yakacık çöplüklerinden sonra Halkalı Çöplüğü de kapatıldı. Çöplük alanında rehabilitasyon çalışmaları başladı. Yetkililer 1 trilyon 750 milyar liraya malolacak çalışmaların 1998 yılı ortalarında tamamlanarak çöplüğün çevreye verdiği zarara son verileceğine dikkat çekiyorlar.
Bu yıl içinde yapılan ihaleyle Aydınlı Çöplüğü'ne de çöp dökümü durdurularak rehabilitasyon çalışmalarına başlandı. Projesi hazır olan Kemerburgaz Çöplüğü'nün rehabilitasyon çalışmalarına da kısa bir süre sonra başlanacak. Projenin 1998 yılı ortalarında tamamlanması hedefleniyor. Kemerburgaz'da Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan bir de tıbbi atık yakma tesisi bulunuyor. Tıbbi atık yakma tesisi günde bin ton çöp kapasitesiyle çalışabiliyor. 105 hastaneden toplanan günde 12-14 ton çöp burada yakılarak zararsız hale getiriliyor. Ancak yetkililer, tıbbi atıkların hedeflendiği kadar toplanamadığını ve bu hastane atıklarının yarısının evsel atıklara karıştığını belirtiyorlar.
1997 hedefleri
. Biogaz üretim tesisi yapılacak. Katı atık depo gazından enerji elde etme ve nakli sağlanacak, 2 trilyon liraya malolacak.
. 600 milyar liraya ihale edilen katı atık işleme tesisleri sızıntı suyu arıtma tesisi hizmete girecek.
. 750 milyar liraya malolacak olan Kemerburgaz Çöplüğü'nün rehabilitasyonuna başlanacak.
. 400 milyar liraya Aydınlı Çöplüğü rehabilite edilecek.
. 1 trilyon 750 milyar liraya yapılacak olan Halkalı çöp sahası rehabilite çalışmaları sürdürülüyor.
. 150 milyar liraya malolacak Odayeri Arıtma Tesisi hizmete girecek.
. 300 milyar lira bedelle Kömüürcüoda Arıtma Tesisi işletmeye alınacak.
Ankara'da çöpten elektrik üretilecek
Enerji Bakanlığı, Ankara Mamak'ta çöp gazı santrali kurulması için ihale açtı. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak çöp gazı santrali 14 milyon dolara malolacak. Kurulu gücü 10 megawatt olacak santralin ömrünün 10 yıl olması amaçlanıyor.
Çıkardığı metan gazıyla çevre ve insan sağlığı için tehlike oluşturan Mamak Çöplüğü'nün çöpleri artık elektrik üretiminde kullanılacak. Enerji Bakanlığı, Mamak Çöplüğü alanında Çöp Gazı Santrali kurulması için ihale açtı. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak olan santral için 14 milyon dolarlık bir harcama yapılacak. İhale için TAİEV firmasının teklfini Enerji Bakanlığı'nın, birim fiyatı yüksek bulduğu ancak görüşmelerin sürdüğü bildiriliyor.
Projeye göre, Mamak'ta bulunan çöpler belli bir yüksekliğe geldiğinde üzerleri toprakla örtülecek. Toprak altındaki çöplerde oluşan metan gazının çıkması için belirli aralıklarla delikler açılacak. Çöpün içinde biriken metan gazı, açılan delikler yoluyla sondaj yapılarak makina ve elektromekanik techizattan oluşan küçük santrale iletilecek. Gazın yakılması sonucunda elektrik üretilecek. Santrali 10 yıl özel sektör işletecek. Bu süre sonundasantral, makina ve techizat olarak TEAŞ'a devredilecek. TEAŞ rehabilite edeceği küçük santrali başka bir çöplükte kullanabilecek. İşletici firma, çöplük olarak aldığı ve santral olarak kullandığı alanı yeşil alan olarak devredecek.
Çorum'a Alman teknolojisi
Çorum Belediyesi, katı atıkların değerlendirilmesiyle ilgili 3 yıllık çalışması sonucu bir ön fizibilite raporu hazırladı ve çevre teknolojisi üretecek Türk-Alman ortaklığı bir şirket kurma aşamasına geldi.
Amerika-Avustralya-Japonya-Almanya-İtalya ve Hollandalı bilim adamlarının Çorum'da yapmış oldukları çalışma sonucu yapılabilecekler değerlendirildi.
Yaptıkları incelemeler sonucu, katı atıkların değerlendirilmesiyle ilgili en uygun teknolojinin Almanya'da olduğuna karar veren Çorum Belediyesi Alman şirketleriyle anlaşmaya vardı.
Belediye Başkanı Arif Ersoy, Almanya'dan Çorum'a gelecek 3 şirket ile Çorum'da bulunan 2 şirketin, Çorum Belediyesi'nin öncülüğünde Joint Venture (ortaklık şirketi) kuracağını, ve Çorum'daki katı atıkların bu sistemle bertaraf edileceğini bildiriliyor.
Kurulacak olan şirket filtreler üretecek ve rüzgar enerjisiyle hidro elekrik santralleri kuracak ve bu teknolojiyi Almanya'dan getirip üreterek diğer illere ve komşu ülkelere pazarlayacak. Şirkete ilk siparişi Çorum Belediyesi verdi. Buna göre, günlük 350 ton olan evsel atıklarla yine günlük 400 ton olan kümes hayvanlarının atıkları işlenerek gübre ve enerji üretilecek. Projenin 1998 yılı sonuna kadar tamamlanacağı belirtiliyor.
Çöp depolama alanı nasıl olmalı?
Prof. Dr. Günay Kocasoy'un verdiği bilgilere göre, düzenli çöp depolama alanları oluşturulurken yerel yönetimlerin şu noktalara dikkat etmesi gerekiyor.
.Yer seçimi "Çevresel Etki Değerlendirme Etüdü"ne göre yapılmalı. Düzenli çöp depolama alanları; sızdırmaz, geçirimsiz bir toprak tabakası üzerinde olmalı. Eğer alan geçirimsiz değilse, belli yöntemlerle geçirimsiz hale getirilmeli. Böylece çöplüklerden çıkan sızıntı sularının; yeraltı su kaynaklarını, toprağı ve eğer bir yere dökülüyorsa, döküldüğü yerdeki denizi, gölü kirletmesi önlenmeli.
.Çöp depolama alanı, günlük katı atık miktarı hesaplanarak en az 10-15 yıl kullanılacak şekilde tasarlanmalı. Aksi halde yarar sağlaması mümkün değil.
Çöp depolanması için ormanlık alan uygun değil. Çünkü çöplüklerden yayılan metan gazı yangın tehlikesini de beraberinde getiriyor. Çöplüklerdeki gazlar için için yanıyor.
.Çöp depolama alanının havalanına yakın olması, çöplüğe gelen kuşların uçak motorlarına takılarak facialara sebep olabilir. Bu nedenle çöplük alanları havaalanından uzak olmalı.
.Çöp depolama alanlarının, insan sağlığına zarar vermemesi için yerleşim merkezlerinden en az bir kilometre uzakta ve içme sularının kirlenmemesi için su havzalarının dışında olması gerekiyor.
.Evsel çöplerle, sanayi atıkları ayrı toplanmalı, çöp depolama alanında ayrı yerlere gömülmelidir. Bu işe evlerden başlanmalı, kağıt, cam, pil gibi farklı niteliklere sahip atıklar ayrı toplanmalıdır. Belediye de bunları ayrı ayrı toplayarak ayrı yerlerde depolamalıdır.
.Sanayi atıklarının içinde arsenik, civa, demir, bakır gibi metaller olduğu için bunlar daha geçirimsiz, ayrı bölümlerde depolanmalıdır. Hastane atıkları da ayrı toplanıp ayrı depolanmalıdır.
.Düzenli çöp depolama alanının etrafı çevrilmeli, çöpler sıkıştırıldıktan sonra üstü toprakla örtülmeli, böylece insan ve hayvanların çöplükten uzak durması mümkün olabiliyor.
Geri dönüşüm önemli
Katı atık yönetimi uzmanlarına göre düzenli çöp depolama alanı oluşturulduktan sonra, sızıntı suyu önce delikli drenaj borularla dışarı taşınması, arıtıldıktan sonra denize verilmesi gerekiyor. Metan gazı ise bacalar yardımıyla çıkarılıyor, eğer bir geri dönüşüm projesi yoksa yakılıyor. Yeni Zelanda, Avusturya gibi ülkelerde çıkarılan metan gazı alternatif enerji olarak kullanılıyor. Çevre semtler, çöpten çıkan gazla ısıtılıyor. Metan gazı elektrik enerjisine de dönüştürülüyor. Uzmanlar Türkiye'de de bu ve buna benzer geri dönüşüm projeleri uygulanmasını tavsiye ediyorlar. Bunların dışında, katı atıklardan toprağın suyu daha fazla tutmasına yarayan kompost üretimi yapılması da mümkün.
Büyük kentlerde transfer istasyonları yapılması işi kolaylaştırıyor. Geri dönüşüm projeleri, transfer istasyonlarında uygulanabiliyor. Buraya getirilen çöplerin bir kısmı geri dönüşümle kazanıldıktan sonra, işe yaramayacak kısmı büyük kamyonlarla çöp depolama alanına götürülüyor. Böylece depolama alanına daha az katı atık gidiyor. İstanbul'da Bakırköy ve Ankara'da Çankaya belediyelerinin bu yöndeki çalışmalar yaptığı belirtiliyor. Taşımada da bir standart oluşturulması gerekiyor. Türkiye'de çöp sulu olduğu için sıkıştırmalı kamyonlarla taşınması sakıncalı bulunuyor. Çünkü kamyonlar gidip gelirken pis su yollara dökülüyor.