YASAL YASAK BAŞLADI.. ARTIK KAPALI ALANLARDA SİGARA İÇİLMEYECEK..
Sigarasız yaşam
Bugüne kadar "ben zayıf iradeliyim, o yüzden sigarayı bırakamıyorum" diyen tiryaki olmamıştır. Her tiryaki "istesem bırakırım" der, ama, bir türlü bırakamaz. Bir İngiliz yazarı da "sigara bırakmak kolay, ben çok bıraktım" demiş. Ama, önemli olan bir kere bırakmak..
Yazıya bir fanteziyle başlayalım..
Yorum bu ya!?
Başbakan gizli bir genelge yayınlayarak, resmi dairelerde bir odada en çok 4 memur çalışacak şekilde düzenleme yapılmasını isteyebilir!
- Neden?
Memurlar rahat sigara içsin diye!!
Tabii ki, tiryakinin halinden tiryaki anlar!
Geçen yıl 26 Kasım günü 22829 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 4207 sayılı Tütün Mamüllerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun'la getirilen yasakların uygulanması için tanınan bir yıllık bekleme süresi doldu. Artık, sigarayı özendirici reklam, tanıtım, teşvik kampanyaları yapılamayacak. Ama kısıtlamalar sadece tanıtımlarla sınırlı değil; kullanımı konusunda da bazı yasaklar var.
Örneğin kapalı alanlarda sigara içilmeyecek.
Gerçi, bu tür kısıtlamalar, bir yıllık uyum süresinin geçmesi beklenmeden birçok resmi kurumda uygulanmaya başlanmıştı. Ama ülke genelinde pek öyle başarılı bir sonuç alındığını söyleyemeyiz. Hele hele birkaç büyük kuruluş dışında özel sektör oralı bile olmadı.
Yasa çıkalı bir yıl doldu ve artık, getirilen kısıtlamalar kesinlik kazanmış oldu. Yani sigara içilmesi, yasanın belirttiği ortamlarda resmen yasak.
Peki, yasak resmen başladı diye, hazırlık süresinde uymayanlar şimdi buna uyacaklar mı?
Orası bilinmiyor.
Nerelerde içilmeyecek?
Uygulanabilirlik derecesini saptamak için sigara içmenin yasak olduğu yerleri şöyle bir sıralayalım.. Aslında bir düzeltme yapmak gerekiyor; kısaca sigara diyoruz, ama, içilmesi yasak olan sadece sigara değil.. Bu yasak, tütün mamüllerinin tümü için geçerli. Doğru ifadesiyle, tütün ve tütün mamullerinin kullanılmasının yasak olduğu yerler 4207 sayılı kanunun 2. maddesinde belirtiliyor. Buna göre:
Sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren yerler ile kapalı spor salonlarında, kamu hizmeti yapan kurum ve kuruluşlardan beş veya beşten fazla kişinin görev yaptığı kapalı mekanlarda tütün ve tütün mamüllerinin içilmesi yasak.
Bu ifadeden anlaşıldığı kadarıyla beşten aşağı kişinin görev yaptığı kamu kurum ve kuruluşlarındaki kapalı mekanda sigara ve benzeri tütün mamülü içilmesi yasak değil. İşte yazının başındaki fanteziyi buna dayanarak yazdık.
Yasa, belli yerlerde sigara içilmesini yasaklıyor, ama, tiryakileri de büsbütün dışlamıyor. Örneğin yasak kapsamına giren yerlerde çalışanlardan sigara içenler varsa, bunlar için ayrı yerler tahsis edilmesi öngörülüyor. Ama, bunu yaparken, içmeyenleri sigaranın zararlarından korumak için içilen yerlerden duman sızmasını önleyecek önlemlerin alınması da tavsiye ediliyor.
Yasakların geri kalanı
Artık adından çok numarasıyla anılacak olan 4207 sayılı yasanın 3. maddesi gereğince tütün ve tütün mamüllerinin; isim, marka veya alametler kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılması veya bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyalar düzenlenmesi yasaklanıyor. Bu yasada yer alan uygulanması en zor yasakların başında ise onsekiz yaşından küçüklere tütün ve tütün mamülleri satılmaması geliyor.
Bundan böyle babalar-anneler, sigara alışverişini çocuklarına yaptıramayacak, kendi işlerini kendileri görecekler?!
Sigara satıcıları da küçük yaştaki çocuğa tütün mamülü satarak suç işlemiş duruma düşmemek için herhalde gözlerinin tutmadığı gençlere "sen git de baban gelsin" diyecekler. Peki, acaba, evlere servis yapan bakkal çıraklarının sigara götürüp getirmeleri de yasak kapsamına girecek mi?
Şaka bir yana, insan sağlığı açısından son derece önem taşıyan 4207 sayılı yasa, halkımızın vicdanına emanet edilerek bütün unsurlarıyla yürürlüğe girmiş bulunuyor.
Yasakla ilgili bazı uyarılar
4207'nin 4. maddesi uyarınca tütün ve tütün mamüllarinin içilmesinin yasak olduğu yerlerde, o yerin sorumlularınca en az 10 santimetre boyunda harflerle yazılmış "BURADA SİGARA İÇİLMESİ YASAKTIR" yazısının asılması gerekiyor. Aynı şekilde, yasağa uyulmamasının sonuçlarını belirten bir levhanın bulundurulması da öngörülüyor.
Bu uyarıların yapılmasından, o yerin yetkilisi veya amiri durumundaki kişi ve kişiler sorumlu sayılıyor.
Artık, ürünlerin üzerindeki uyarılar da daha görünür olacak. Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ve tütün mamüllerinin paketlerinde açıkça görülebilecek ve rahatça okunabilecek şekilde "Yasal uyarı: Sağlığa zararlıdır" ibaresi yer alacak.
Gümrüksüz satış mağzalarında satılan veya yolcu beraberinde yurda sokulan tütün ve tütün mamülleri için de aynı hükmün geçerli olacağı belirtiliyor.
Bu konuda halkın bilgilendirilmesi de önem taşıyor. Yasaya göre; Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve özel televizyon kurumlarının ayda en az doksan dakika tütün ve tütün mamülleri alışkanlığının zararları konusunda uyarıcı ve eğitici yayınlar yapma zorunluluğu bulunuyor.
Bir bakıma yayın kuruluşları, dolaylı da olsa yaptıkları reklamlarla sigara tiryakisi yaptıkları kişileri tiryakiliklerinden vazgeçirmek için çaba harcayacaklar.
Ya kabul et ya da terket!
4207'nin 5. maddesi uyarınca tütün ve tütün mamüllerinin içilmesinin yasaklandığı ve yasağa ilişkin yazılı uyarıların bulunduğu yerlerde tütün ve tütün mamülleri içenler, o yerin yetkilisi veya amiri durumundaki kişi tarafından uyarılacak. Yetkili kişi, bu uyarıyı, yasak yazılarını göstererek yapacak ve "ya sigara içmezsin ya da çekip gidersin" diyecek.. Kibarca..
Bu bildirime rağmen tütün ve tütün mamüllerini içmeyi sürdürenler gerekirse genel zabıta marifetiyle (yani polis veya jandarma tarafından) o yerden uzaklaştırılacak. Yasa böyle diyor.
Lokantalar, gazinolar, eğlence yerleri yetkilileri, sigara içen müşterilerine "burasını terket" diyebilirler mi?
Zor..
Hatta imkansız.
Peki sigara içilmesini engellemezlerse ne olacak?
4207'nin 6. maddesi, 4. madde birinci fıkradaki yükümlülüğü yerine getirmeyen (yani uyarı levhaları veya yazıları asmayan), yerin memur olmayan yetkilisi veya amiri hakkında da 10 milyon lira para cezası öngörüyor.
4207'nin 5. maddesine göre uyarıda bulunmayan yerin memur olmayan yetkilisi veya amiri hakkında da 10 milyon lira para cezasının verilmesi gerekiyor.
Uyarılara rağmen tütün ve tütün mamülü içen kişi hakkında da 10 milyon lira para cezası uygulanması öngörülüyor.
4207 sayılı kanuna göre sorumluluğunu yerine getirmeyen memurlar hakkında da disiplin ve ceza yönünden ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanması gerekiyor.
Ama asıl ağır yaptırımlar, sigara satışından kazanç sağlayanlara geliyor.
4207 sayılı kanunun 7. maddesi uyarınca tütün ve tütün mamüllerinin isim, marka veya alametler kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtım yapanlara veya bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyalar düzenleyenlere, Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ve tütün mamülleri paketleri üzerinde "yasal uyarı; sağlığa zararlıdır" ibaresi koymayanlara, bu ibareyi taşımayan tütün ve tütün mamüllerini ithal eden ve satanalara 10 milyon liradan 500 milyon liraya kadar ağır para cezası verilebilecek.
Belki başlangıçta cezanın alt sınırı işletilecek. Ancak yasa, tekrarı halinde üst haddin uygulanmasını hükme bağlıyor.
Para cezasını kimler verecek?
4207'nin 8. maddesi; uyarı levhalarını asmayan veya yazmayanlara; sigara ve benzeri maddeleri yasak yerlerde içenleri uyarmayanlara; yasak yerlerde bu maddeleri içenlere; para cezalarının o yerin en büyük mülki amiri (vali veya kaymakam) tarafından verileceğini belirliyor. Para cezalarına ilişkin kararın ilgililere Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmeleri gerekiyor.
Bu kanuna göre verilen idari para cezalarını tahsil yetkisini 6183 sayılı yasa mahallin en büyük mal memurluğuna veriyor. İdari para cezalarına karşı yedi gün içinde Sulh Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunulabiliyor.
4207 sayılı kanunda yazılı para cezaları, "765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun bazı maddelerinin değiştirilmesine, bu kanuna bazı baddeler eklenmesine, 647 sayılı cezaların infazı hakkında kanunun bazı maddesinde değişiklik yapılmasına dair ve 10 Haziran 1949 tarihli 5434 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılmasına dair" 7 Aralık 1988 tarih ve 3506 sayılı kanun gereğince her yıl memur katsayısı oranında arttırılılıyor. Uygulamada bu nokta üzerinde önemle duruluyor.
Sonuçlarını yaşayarak göreceğiz.
*
Haberin içinden
Yak bir sigara
4207, amacı bakımından harika bir yasa. Sağlığımızı korumayı amaçlıyor.
Aslında içerdiği maddelerin uygulanırlığı tartışılabilir. Hatta tartışmaya bile gerek yok; yasakların çoğu uygulanmaz!
Bir prestij yasası.
Böyle bir yasanın bulunması toplum sağlığına ilginin göstergesidir. Ondan ötesi ise yazıda da belirttiğimiz gibi toplum vicdanına kalmıştır.
15 yaşında çocuğa sigara satan bakkala ne yapabilirsiniz? Hiç!
Sigara satın alan çocuğa ne yapabilirsiniz? Ona da hiç!
Zaten ikisinin de yasada müeyyidesi bulunmuyor. Yasa sadece, 18 yaşından küçüklere sigara satılmasını yasaklıyor; o kadar.
Aynı şey toplu kullanım alanları için de geçerli. Yasağa uymayan kişiyi polis zoruyla dışarı atacak salon sahibi düşünebiliyor musunuz?
Kendisi sigara kullanan görevlinin, sigara yasağına uymayan kişi hakkında ceza zaptı tutması komik olmayacak mı?
Peki, böyle bir yasa hiç mi olmamalı?
Tabii ki, olmalı. Ancak, asıl sonucun, toplumun sigarayı dışlamasına bağlı olduğu unutulmamalı. Bu da bir kültür işidir. Asıl bunu yapmalıyız.
Böyle bir kültür, yasak takipçiliğinden çok daha etkili olacaktır. Bu kültüre sahip bir salon işleticisi, sigara içmeyen müşterilerinin sağlığını daha bilinçli koruyabilecektir.
Bunun oluşmasında halkı bilinçlendirici çalışmalarıyla herhalde yerel yönetimlerin etkileri büyük olacaktır.