• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Yayınlarımız

YY Otopark harcı nereye gidiyor?

Mevzuat

İNŞAAT SIRASINDA OTOPARK İÇİN PARA ALINIYOR, AMA, YAPILMIYOR!

Otopark parası nereye gidiyor?!

Caddesi, sokağı olmayan kent olur mu? Olmaz. Tabii, otoparkı olmayan kent de olmaz. Ama, oluyor. Otopark yapımını sağlamak için oluşturulan kaynaklar bile işe yaramıyor.

Bedir RIFATOĞLU yazıyor

Büyük şehirlerde trafik; her geçen gün artan bir sorun olarak gündemde yerini koruyor. Sorunun bir boyutu ulaşımda aksaklık olarak ortaya çıkarken bir başka boyutunu da otopark sıkıntısı oluşturuyor. Otopark olmayınca araçlar sokakları ve kaldırımları işgal ediyor; yayalar da yürürken canbazlık yapmak zorunda kalıyorlar.

Bu çarpıklığın oluşmasında kuşkusuz belediyelerin büyük sorumlulukları bulunuyor. Trafik sıkıntısı giderek büyük kentlerimizin doğal hali oldu. Belediyeler toplu taşımacılığa gereken özeni göstermediği, gerekli otoparkları yapmadığı ve yaptırmadığı, vasıtaların usulsüz yaptıkları parklara engel olmadığı sürece de bu sorununun devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Yani, açıkçası, şikayetçi olup da önlemini almadığımız sıkıntıların kendiliğinden yok olacağını aklımıza bile getirmemeliyiz.

Aslında bu sorunun çözümü için Amerika'nın yeniden keşfedilmesi gerekmiyor. Aynı süreçten daha önce geçmiş olan toplumların uygulamalarına baksak;  yeter.

Onlarda ve bizde durum

Çağdaş kentlerde, trafiği rahatlatmak için vatandaşın özel otolarını şehir dışına bırakarak, şehre, toplu taşıma vasıtalarıyla girmeleri teşvik ediliyor. Bunda da genelde başarıya ulaşılıyor.

Ülkemizde bu tür çalışmalar yapılmadığı gibi belediyeler zaman zaman düzenleyicilik yetkilerini bile kullanmaktan kıçınıyorlar. Örneğin; mevcut yasal düzenlemelere rağmen yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verirken gereken özeni gösteremiyorlar. Hatta parselinde otopark yapma imkanı olmayan yapı sahiplerinden genel otopark yapmak üzere aldıkları bedelleri, belediyelerin geliriymiş gibi gelir kaydederek diğer ihtiyaçlarında kullanmaları yaygın bir uygulama olarak ortaya çıkıyor.

Otopark konusundaki yasal işlemler, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın, şehirlerdeki trafik sorununu çözümlemek amacıyla 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 37. ve 44. maddelerine dayanarak hazırladığı otopark yönetmeliği ve otopark yönetmeliği hakkında genel tebliğe göre yürütülüyor. (01.07.1993 gün ve 21624 sayılı, 29.09.1993 gün ve 21713 sayılı, 30.12.1996 gün ve 21804 sayılı Resmi Gazetelerde yayınlandı.)

Otopark yönetmeliği hükümleri, 3030 sayılı kanun kapsamında kalan belediyeler ile nüfusu 10 bin ve daha fazla olan yerleşim alanlarında ve mücavir alan sınırları içinde belediye meclisi kararı, dışında il idare kurulu kararı ile kapsam içine alınan yerleşim yerlerinde uygulanıyor.

Otopark zorunluğu

Otopark Yönetmeliği ve Otopark Yönetmeliği Hakkında Genel Tebliğ'de; yapı sahibinin otopark ihtiyacını yapı içinde veya parselinde karşılama imkanının olmaması halinde, otopark yeri aranmayacağı belirtiliyor. Ancak, buna karşılık yapı sahibinden tebliğe göre belirlenen ve yüzde 25'inin yapı ruhsatiyesinin verildiği sırada nakden, bakiyesinin 18 ay içinde ödenmek üzere bedel alınacağı ifade ediliyor. Nakit otopark bedelinin kamu bankalarında açılacak otopark hesabına yatırılacağı, tahsilat makbuzunda yapının ada, parsel numarasının belirtileceği ve bir nüshasının yapının ruhsat dosyasına konulacağı hükmü bulunuyor.

Kuşkusuz, otopark konusu bu kadarla bitmiyor. Belediyelerin otopark ihtiyacının karşılanması için imar planlarında otopark yerlerini belirlemeleri ve 5 yıllık imar programlarına koymaları gerekiyor. Parselinde otopark ihtiyacı karşılanmayan ve otopark bedeli alınan yapı sahiplerinin, bu gereksinmeyi hangi bölge veya genel otoparktan giderecekleri hususunun da başvuru sırasında yapı sahibine bildirilmesi ve sözkonusu otoparkların hazırlanması gereği belirtiliyor.

Bölge veya genel otoparklardan yararlanmak amacıyla otopark bedeli alınanlardan kullanma sırasında başkaca bir bedel alınmıyor. Ancak bu otoparka bakım ve onarım yapılmışsa ücreti alınabiliyor.

Görevlerini yapmıyorlar

Otopark ihtiyacının parselinde karşılanamadığı veya talebin fazla olduğu merkezi iş alanları ve benzeri bölgelerde, genel amaçlı otoparkların yapımı, bakımı, onarımı ve işletilmesi üçüncü şahıslara da verilebiliyor. Burada hizmet karşılığı alınacak ücreti belediye tespit ediyor.

3030 sayılı kanun kapsamına giren belediyelerde bu görev büyükşehir belediyesine verilmiş olduğundan, büyükşehir belediyesinin ilçe belediyeleri adına otopark hesabı açtırmaları öngörülüyor. Bu hesapta toplanan meblağ, ancak o ilçe sınırları içinde yapılacak yaptırılacak bölge veya genel otopark için kullanılabiliyor. Otopark hesabında toplanan meblağın, otopark tesisi dışında başka amaçla kullanılmaması gerekiyor.

Biriken meblağ; belediyece hazırlanacak sarf belgesi, verile emri ve hakediş raporuna göre belediyenin yazılı talimatı üzerine bankaca hak sahibine ödenebiliyor.

Otopark hesabında toplanan meblağın amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı hususu İçişleri Bakanlığı'nca denetleniyor. Ancak buna rağmen, bir çok belediyenin, ilgili mevzuatı ihlal ederek otopark hesabında bulunan paraları, belediye hesaplarına gelir diye intikal ettirip başka işlerde kullandıkları, hatta bazı belediyelerin otopark hesabı dahi açtırmadıkları, bedeli doğrudan gelir olarak tahsil ettikleri görülüyor.

*
Haberin içinden

Sorumluluktan kaçış!

Otoparklarla ilgili uygulamalar, yönetim konusundaki bir büyük yanlışı yansıtıyor. Belediyelerin içine düştükleri bu yanlış, ne yazık ki, kurumların güvenirliklerini zedeleyici bir tablo oluşturuyor.

Sorunun çözümü için getirilen düzenlemeler, tuhaftır ki, sorunun büyümesi için kullanılıyor. Böyle olunca da ortaya şaşırtıcı bir çarpıklık çıkıyor.

Örneğin İstanbul'da, araçların sadece yüzde 85'i otoparklara bırakılabiliyor. Kalanı ise sokaklara, yaya kaldırımlara parkediliyor. Çözüm, belediyelerin otopark yapmasından geçiyor. Bunun için para gerekiyor. Paranın sağlanması konusunda yasal düzenlemelerle belediyelere yetki veriliyor. Ama, sorunu çözmekle yükümlü olan belediyeler pek oralı olmuyorlar. Yasal düzenlemeler kitapta kalıyor. Uygulamada ise çözmek yerine düğüm atmak tercih ediliyor.

Ancak, unutulmamalı ki, uygulama yetkisine sahip bulunanlar, en az yasa koyucular kadar duyarlı olmadıkları ve çözümü benimsemedikleri zaman, hizmet vermekle yükümlü oldukları kitleyi sıkıntıya sürüklemiş duruma düşüyorlar. Aslında, belediyelerin, otopark paralarını başka işlere harcamaları bir yana, kendi kaynaklarından ayıracakları paraları da bu amaçla kullanmaları beklenir. Kente sahip çıkma anlayışı bunu zorunlu kılıyor.

Bu yapılmaz ve imar planlarına uygun olarak yer üstünde veya yer altında açık, kapalı veya çok katlı yeterli sayıda genel ya da bölgesel otoparklar oluşturulmaz ve toplu taşımacılığa ağırlık verilmezse, trafik sorununun çözüleceğinden bahsetmek de mümkün olmaz.

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Dilber Abla
İHV Gönüllüsü