• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Yayınlarımız

YY Bir hizmet hastası; Adil Emecan

Özel Yaşam

ZEYTİRBURNU BELEDİYE BAŞKANI ADİL EMECAN'IN ASIL MESLEĞİ DOKTORLUK.. AMA O ŞİMDİ..

Bir hizmet hastası

Özel yaşam bölümümüzün bu ayki konuğu Zeytinburnu Belediye Başkanı Dr. Adil Emecan. Bu sayfalarda siyasete yer olmadığı için Emecan'ın ANAP'lı olduğunu belirtmeye de gerek yok tabii!

Doktorluğun inceliklerinden midir nedir, Emecan çalışırken müzik dinleyerek dinleniyor. Müzik ruhun gıdası olduğuna göre, Emecan sürekli gıda alıyor.

Fırsat buldukça yaptığı iki şey var; biri şiir yazmak, diğeriyse ailesiyle birlikte olmak! Eskiden içki içmeyi de severmiş. Ama üç ay önce içkiyle vedalaşmış.

Dilek ESKİ

Zeytinburnu Belediye Başkanı Dr. Adil Emecan, kendini anlatırken, "Vallahi" diyor, "Küçüklüğümden beri hizmet adamı olmayı kafama koymuştum. Hatta her işi yaparım diye atıldığım için komşumuzun oğlu, bana, sen milletin hizmetçisi misin diye takılırdı. İçin için kızardım, ama, gene de her işe koşardım."

Okulda başarılı bir öğrenci olduğu için üniversite giriş sınavlarında da en yüksek puanla girilebilen bir fakülteyi seçmek zorunda kalmış. Böylece İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girmiş.

Ama onun gönlünde yatan aslan, yani "hizmet adamı olma" isteği dinmemiş, mezun olduktan sonra da sürmüş.

Herkes çocukluğunda mühendis olacağım, doktor olacağım diye tutturur; Emecan da hizmet adamı olacağım diye tutturmuş bir kere.

Bugün belediye başkanı olarak yakaladığı hizmet adamlığını asıl mesleği olan doktorlukla destekliyor. Halkla ilişkilerinde gerekirse mesleki bilgilerini kullanıyor.

Onun için de yerine göre, kimisi başkan bey diyor, kimisi doktor bey! O ikisini de seviyor.

Tabii, doktor Adil Emecan, daha sevecen, daha güler yüzlü.. Ne de olsa tedavi görevi taşıyor.

Ama, başkan Emecan biraz daha sert. En azından bakışları öyle. O da istismardan korunma yöntemi olmalı.

Aslında duygulu bir insan. Hatta romantik. Yaşamıyla ilgili bu incelikleri kendisi değil, çevresindekiler söylüyorlar. Eşi söylüyor.

Emecan'la görüşmemize Belediye'deki makam odasında başladık, ama, susmak bilmeyen telefonlar, gelip gidenler görüşmenin sağlıklı sürmesini engellemeye başlayınca Emecan duruma el koyup:

"Madem özel yaşamımı konuşuyoruz, görev başındayken özel yaşama yer yok" dedi.

Bu nedenle asıl görüşmemizi, bir tatil günü Ataköy'deki evinde eşi Güliz hanım, kızları Aslı ve oğulları Ali Galip'le birlikte yaptık.

Hizmet verdiği ilçeyle oturduğu ilçe farklı olduğu için, evindeki ilk sorum yarı siyasal oldu:

- Oturduğunuz yerin belediye başkanından memnun musunuz?

Ataköy Bakırköy'e bağlı. Başkanı da ANAP'lı Dr. Ahmet Bahadırlı.

Emecan bu sorumu gülerek yanıtladı:

- O da bir tıp mensubu. İyi çalışıyor, dedi.

Ev ortamında kişisel özellikleri daha belirginleşmişti. Kuşkusuz bunda Güliz hanımın da katkısı büyüktü.

Eğer Güliz hanım:

- İyi ki bugün siz geldiniz. Yoksa biz tatil gününde de Adil'in yüzüne hasretiz, demeseydi; Emecan, hizmet adamlığı yapmaktan ailesine zaman ayıramadığını dünyada söylemezdi. Güliz hanım inşaat mühendisi.. Çalışan bir insan olarak eşinin yaptığı işten zevk almasının anlamını biliyor. Bunun için de yürekten destekliyor. Ama yine de "keşke onu evde biraz daha çok görebilsek" demekten kendini alamıyor.

Emecan'ın yaşamında müziğin ayrı bir yeri var. Kendisi söylemiyor, ama, sanki müzik onu besliyor. Belediyedeki makam odasında da mini müzik setinden bu gıdasını alıyor.

"İlgim yok ama 'Çapkın'ı severim"

"Her telden dinlerim" diyor Zeytinburnu Belediye Başkanı Adil Emecan. Pop, Türk sanat müziği, Türk halk müziği, protest, farketmiyor onun için, güzel bulduğu her müziği severek dinliyor. Başkanlık makamındaki belki de tek lüksü mini müzik seti ve CD'leri. Tarkan'dan tutun da, Candan Erçetin'e, Edip Akbayram'a, Muazzez Ersoy'a ve Ahmet Kaya'ya kadar birçok sanatçının kaset ya da CD'sini bulmanız mümkün. Sevdiği parçalar dışındakileri dinlemiyor.

İşte Adil Emecan'ın "Top 10"undan bazı seçmeler: Candan Erçetin'den "İlgim yok ama" demesine rağmen, sevdiğini üzerine basa basa ifade ettiği "Çapkın", Tarkan'dan "İkimizin yerine", protes müziğin öncülerinden Ahmet Kaya'dan "Ağladıkça", Soner Arıca'dan "İçimdeki hancı sarhoş", Ebru Yaşar'dan "Bu sahilde", Zülfü Livaneli'den "Karlı kayın ormanı".

Özellikle ailesi ve arkadaşlarıyla eğlenmeye gittiğinde, buralarda bir de bu parçalar çalınıyorsa "Değmeyin benim keyfime. Hem dinler eğlenirim hem de eşlik ederim" diyor.

Şiir yazmayı çok seviyor

Herkesin üzüntülerini ya da sevinçlerini farklı dışavurumları oluyor. Zeytinburnu Belediye Başkanı Adil Emecan da yazmaktan büyük keyif aldığı şiirlerle kendisini daha rahat hissettiğini söylüyor. Başkan, ilham kaynaklarının ise sevdiği insanlar ile olaylar olduğunu belirtiyor. Ama bir de ölümlerin kendisini çok etkilediğini söylüyor içini hüzünle çekerek. Emecan, bunlar arasında en çok etkilendiklerinin 1976'da kaybettiği ağabeyi Ali Emecan ile İstanbul Valisi Kutlu Aktaş'ın kanserden yitirdiği eşi Tülay hanımın ölümleri olduğunu vurguluyor. Başkan Emecan, Vali Aktaş'ın İzmir Valiliği sırasında yaşama veda eden ve çalışmalarıyla birçok sivil toplum örgütünün gönlünde taht kuran Tülay Aktaş'ın ölümünün İstanbul ve bu tür kuruluşlar için büyük bir kayıp olduğunu belirtiyor, saklamaya çalıştığı gözlerindeki derin hüzünle.

"Aman babam duymasın"

Zeytinburnu Belediye Başkanı Adil Emecan, bu özel yaşam söyleşisinde epey sır verdi. Öğrencilik yıllarında iyi kopya çektiğini pek az kişi bilirmiş. Şimdi bir de biz öğrenmiş olduk.

Kötü alışkanlıkları da var. Örneğin; doktor olarak uzmanlık dalı göğüs hastalıkları olmasına karşın, maalesef(!) sigara içiyor.

Sigara gündeme geldiğinde:

- İsterseniz, dedi, bunu yazmayın!

Neden?

- Babam sigara içtiğimi bilmiyor. Yarın bir gün okursa ayıp olur. Babama sonsuz saygım var.

Düşündüm; yazmaya karar verdim. Yazmazsam Adil beyin bu duygularını, yani önemli bir özelliğini görmezden gelmiş olacaktım. Bence, babasının onun sigara içtiğini öğrenmesinden çok, nasıl büyük bir saygı duyduğunu öğrenmesi daha önemli.

Ama yine de bu satırları babasının okumamasını rica ediyoruz!

Adil bey, şöyle iyi donatılmış masada iki yudum içmeyi de çok seviyor, imiş.. Ama üç aydır, ağzına içki koymadığını söylüyor.

- Bıraktım, diyor.

Galatasaraylının Fenerbahçeli oğlu

Belediye Başkanı Adil Emecan, sporla da yakından ilgili. Kendisi fanatik bir Galatasaraylı. Ama sporla ilgisi Galatasaraylılıktan değil, belediye başkanlığı yaptığı ilçenin spor kulübünün de başkanlığını yapmasından kaynaklanıyor. Zeytinburnuspor ve Galatasaray'dan asla ödün vermeyen Başkan Emecan, spor konusunda 3 yaşındaki oğlu Ali Galip'le pek gecinemiyor. Çünkü minik afacan, fanatik Fenerbahçeli.

Başkan, bu durumu "Ne de olsa çocuk!" diyerek yorumluyor. Bir yandan da Ali Galip'in Fenerbahçeli olmasından kardeşi Halil Emecan'ı sorumlu tutuyor. Eve zaten zaman ayıramayan Başkan, yokluğundan yararlanıp minik Ali Galip'i Fenerbahçe taraftarı yapan kardeşine ateş püskürüyor. Minik oğlunu Galatasaray taraftarı yapmak için çaba sarfetmesine sarfediyor da başarılı olduğu pek söylenemez.

Ali Galip, her fırsatta Fenerbahçe bayrağı, sarı-lacivert su bardağı, kıyafetleri ve "En büyük Fenerbahçe" sözleriyle babasını kızdırmaya bayılıyor. Adil beyin büyük kızı Aslı ise çok sakin bir çocuk. "Bakın boyum kadar kızım" diyen Emecan, Aslı'nın başarısından gurur duyuyor. Eşi Güliz hanım daha çok zaman ayırıyor yuvasına. Onun da sıkıntıları var. Ama Güliz hanım, "fedekarlığa devam" deyip, eşinin mutluluğunu ön planda tutuyor.

Siyasete yer yok dediğimiz bu söyleşimizde, elinde olmadan siyesete giren Emecan'a bu konuda sadece üç cümle söyleme hakkı tanıyoruz. Şöyle diyor:

"En büyük emelim; Zeytinburnu için hazırlattığım projeleri gerçekleştirecek zamanı bulmak. Bunun için önümüzdeki dönem yine aday olacağım ve halkımın desteğini isteyeceğim. Kazanırsam, ilk işim her mahalleden birkaç kişinin belediye görevlisi gibi gönüllü çalışmasını sağlamak olacak."

*
Zeytinburnu Belediye Başkanı Adil Emecan'ın İstanbul Valisi Kutlu Aktaş'ın kaybettiği eşi Tülay Aktaş'a yazdığı şiiri:

Tülay Anne'ye

Bende fazladır emeklerin,

İnanıyorum en sevdiğisin meleklerin

Gidişinle parçaladığın yüreklerin

İnan ki, en derin yerindesin

 

Birçok yetimin anasıydın

Belki de tek dayanağıydın

Zannetme uzaklardasın

Hala onların başuçlarındasın

 

Unutulmuyor hiç hayırların

Belleklerde çok taze anıların

Sonu gelmez ardından haykırışların

Sonu gelmez senin için duaların

 

Dolaştın hizmet verdin köylere, kentlere

Sımsıcak sarıldın analara, bebelere

Gelmemiş senin gibi bir ana daha Eleşkirt'e

Çeşme, güzel Çeşme iki gözü iki çeşme

 

Az gelir senin gibi bir ana

Seni arıyoruz yana yana

Şükranlar yetimlerin duasına

Kavuşmuşsundur elbet cennet mekana

Adil Emecan'ın özgeçmişi:

1961 yılında Giresun'da dünyaya geldi. İlkokulu İstanbul Bahçelievler İlkokulu'nda okudu. Haydarpaşa Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra mecburi hizmetini Ağrı'da tamamladı.

1986'da Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ndeki uzmanlık çalışmaları sırasında birçok sağlık kampanyası ile çevre konularıyla ilgili çalışmalarda etkin rol oynadı. 1991 yılında yedek subay olarak Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde görev yaptı. Daha sonra Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde başhekim yardımcısı ve başasistan olarak çalıştı.

27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Zeytinburnu Belediye Başkanı seçildi. Evli ve iki çocuk babası.

 

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Dilber Abla
İHV Gönüllüsü