Sorun
BELEDİYE BAŞKANI MEHMET LARÇIN GURBETTEKİ HEMŞEHRİLERİNE SESLENİYOR
Giresun'a dön!
Sayım sonuçları, son 5 yılda 60 bin kişinin kenti terkettiğini gösteriyor. İstanbul'da Giresun'dakinden iki kat fazla Giresunlu yaşadığı tahmin ediliyor.
Ülkemizin en fazla göç veren illeri arasında ilk sıralarda yer alan Giresun'dan kaçışı önlemek için üniversite kurulması, bir askeri birliğin konuşlandırılması ve Ordu- Giresun Havalimanı'nın bitirilmesi isteniyor.
Hızlı kentleşme ve nüfus artışı ile işsizlik gibi konuların bir sonucu olan göç, birçok ilin sorunlarının başında yer alıyor. Göçle oluşan nüfus artışı da göçün neden olduğu nüfus azalması da kentleri olumsuz etkiliyor. Giresun, Türkiye'nin göç yüzünden nüfusu azalan illeri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle göç Giresun için öncelikli sorun sayılıyor.
Giresunluların en fazla göç ettiği illerin başında İstanbul geliyor. İstanbul'da yaklaşık 800 bin civarında Giresunlu'nun yaşadığı tahmin ediliyor. Ülkenin dört bir yanına göç eden Giresunlu sayısının Zonguldak'ta 45 bin, Ankara'da 100 bine yakın, Gemlik ve Gebze yakınlarında 30- 35 bin civarında, Bursa'da 30 bin olduğu bildiriliyor. Yurt dışında da çok sayıda Giresunlu'nun bulunduğu belirtilirken, Amerika ile Almanya'nın Berlin kentinde 4 bine yakın Giresunlu'nun yaşadığı ifade ediliyor.
İki dönemdir kenti yöneten Belediye Başkanı Mehmet Larçın, ekonomik düzeyin düşüklüğü ve işsizliğin Giresunluları göçe zorladığını vurgulayarak, "Yoksa benim hemşehrim kentini terk etmez" diyor. Son nüfus tespitinde kentin 462 bin olarak belirlendiğini kaydeden Belediye Başkanı Larçın, bu sayının beş yıl içinde 60 bin Giresunlunun kentini terk ettiğini gösterdiğini ifade ediyor. Başkan Larçın, göçü önlemek için gündemde olan projelerin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Üniversite ile askeri birliğin kurulması ve Ordu- Giresun Havalimanı'nın bitirilmesi konularında siyasilere baskılarımız ile aynı zamanda destek arayışlarımız da sürüyor" diye konuşuyor.
Politikaya veda edecek
Kentin iki dönemdir belediye başkanlığını yapan Mehmet Larçın, siyasetten çekilmeye hazırlanıyor. "Artık veda etme zamanı geldi" diyen Larçın, belediye başkanlığında görev süresinin bitiminin ardından politikayı da bırakacağını söylüyor. Aynı zamanda mimar olan Başkan Larçın, gençlere daha fazla fırsat verilmesi inancında olduğunu belirterek, kendi mesleğini yapacağını belirtiyor. Politikada ve belediye başkanlığında başarılı olduğuna inandığını kaydeden Larçın, "Geriye döndüğümde pişmanlık duyduğum bir konu yok. Kötü bir iş yaptığımı da düşünmüyorum. Elbetteki eksiklerim oldu. Ama benim yaptığım gibi hiç bir belediye başkanının da kendisini kötüleyeceğini sanmıyorum" diye konuşuyor. Özeleştirilerini de şöyle sıralıyor:
"Ah keşke şu işi de yapsaydım, dediğim oluyor. Ama belediye başkanının tek başına yapamayacağı şeyler var. Bu da daha çok para sorunundan kaynaklanıyor. Örneğin şu anda param olsaydı, kentin trafik sorununu mutlaka çözerdim. Bakın, 1986 yılında Giresun'a ilk asfalt fabrikasını ben kurdum. Kente bilgisayarı getiren de benim. Bugün belediyenin birçok alanında bilgisayardan yararlanılıyor. İmar konularından tutunda, çevre ve temizlik vergilerinin toplanmasına kadar her alanda bilgisayar devreye giriyor. Bu konuda iddia ediyorum, birçok kentten daha öndeyiz."
Belediye başkanı olduğunda parti rozetini belediye binasının dışında bıraktığını belirten Mehmet Larçın, "Benim olduğum yerde particilik de olmaz. Birlikte çalıştığım insanlardan da her zaman bu kurala uymalarını istedim" diyor.
Giresun değişim süreci yaşıyor
Göç sorunuyla boğuşan Giresun'da devlet ve belediyenin yaptığı birçok yatırım kentin çehresini değiştiriyor. Belediyenin gerçekleştirdiği yatırımlar ile kentin daha sağlıklı ve düzenli bir yapıya kavuşturulması hedefleniyor. Bu yatırımların başında Karadeniz'in "Tek adası olma" özelliğine sahip olan Giresun Adası'nın turizme kazandırılması, imar sorunlarının çözülmesi geliyor. Giresun Belediye Başkanı Mehmet Larçın, yatırımların artarak devam ettiğine işaret ederek, "Önümüzde yapmamız gereken daha pek çok proje var" diyor. Başkan Larçın, Cinahmet mevkiinde yapımı devam eden pazar yeri, iş merkezi ve sosyal konutun önümüzdeki yılın sonlarında hizmete açılacağını belirterek, tesis ile ilgili şu bilgiyi veriyor:
"İhalesi geçen yılın sonlarında yapıldı. Kat karşılığı yapılan tesisin yüzde 36.5'i belediyemize, yüzde 63.5'i ise müteaahhit firma Semerkant İnşaat Kollektif şirketine ait. Toplam 22 bin 525 metrekare alan üzerine inşa edilecek komplekste açık pazar yeri, 72 adet işyeri, 150 araçlık otopark, 108 yataklı belediye konukevi, 12 adet kafeterya, gezinti yerleri, çocuklar için oyun alanları, 24 adet konut ile sauna yer alacak."
Giresun Belediye Başkanı Mehmet Larçın, Rus Pazarı'nın olduğu yerde 36 bin metrekare alan üzerine yapılması planlanan ve içinde konferans salonları, cep sinemaları, büyük marketlerin de yer alacağı dev kompleksin ise projesinin hazır olduğunu, ancak finansör arandığını söylüyor. Larçın, "Projeyi Avrupa'ya kadar götürdüm. Ancak hala finönsör bulamadım" diye dert yanıyor.
Özelleştirme önem taşıyor
Belediye Başkanı Mehmet Larçın, belediye hizmetlerinin düzenli yürütülmesinde özelleştirmeden yana olduğunu belirtiyor. Ancak, şu ana kadar özelleştirmede başarılı olamadıklarını da itiraf ediyor ve "Çöp hizmetlerini ihale etmeye kalkıştık, kimse katılmadı. Çünkü Giresun'da bunu yapabilecek kapasitede kimse yok. O yüzden bu konuda hayli zorlanıyoruz. Ama belediye hizmetlerinin özelleştirilmesinde kararlıyız" diyor.
Özel sektörün işinde daha başarılı olduğunu savunan ve bu görüşünü "Sadece vatandaşın yapamadığı işlere öncü olarak girerim, özel sektör devralırsa hemen çekilirim" sözleriyle açıklayan Başkan Larçın, önümüzdeki günlerde bazı otobüs hatları ile tamir atölyeleri ve garajları özelleştirmeyi hedefliyor.
Fındık, doğa ve tarih bir harika
Maviyle yeşilin buluştuğu yer olan Giresun, bu özellikleriyle Doğu Karadeniz'in incisi diye tanımlanıyor. Merkez dahil 12 ilçesiyle birlikte 6 bin 965 kilometrekarelik alana yayılan il, aynı zamanda fındık üretiminde de lider konumunda bulunuyor.
Dünyanın en önemli fındık üretim yöresinde bulunan Giresun'un bir mil açığında Karadeniz'in "tek adası" yer alıyor. Bu ada da kentin adıyla anılıyor. Giresun adası turizme hizmet veriyor. Ancak, tabii ki, turistik üniteler sadece bu adayla sınırlı kalmıyor; tarihi yerler de kentin güzelliğine güzellik katan unsurlar arasında yer alıyor. Tarihi eserler arasında Giresun kalesi, 18'inci yüzyıldan kalma kiliseler, türbeler ve camiler çok özel bir önem taşıyor.
Kuşkusuz, fındık, Giresun'un ekonomisinde çok ayrıcalıklı bir yer tutuyor. Giresun fındığı ülkemizin önemli ihracat kalemlerinden birini oluşturuyor. Fındık, Giresun'da sanayinin motor gücü sayılıyor. Fındığa dayalı üretim yapan birçok sanayi tesisi bulunuyor. Önemli sanayi kuruluşlarından birini de Aksu Kağıt Fabrikası oluşturuyor.
Bir zamanlar kirazlık olarak bilinen Giresun'da balıkçılık da halkın geçiminde hala önemli bir yer tutuyor.
Tarihi zenginlikleri ve doğa güzellikleri henüz Giresun'a gelir sağlamıyor. Ancak, gelecekte bunun gerçekleşmesi hedefleniyor. Giresun'un en büyük kültürel etkinliğini 20-23 Mayıs tarihleri arasında yapılan Aksu Kültür ve Sanat Festivali oluşturuyor.
20-23 Mayıs'ta tüm Giresunlular, en güzel giysilerini giyerek şenliklere katılıyorlar. Mitolojik bir öyküyle ilişkilendirilen Festival süresince yöre insanları gönüllerince eğleniyor. Ne var ki, bu şenlikleri Türkiye çapında tanınmıyor. Bu yüzden de yöresel olmanın ötesine gidemiyor.
Aslında bu şenlikler çok kimsenin ilgisini çekecek geleneksel motifler içeriyor. Şenlikler kapsamında inanç etkinlikleri dikkati çekiyor. Çocuğu olmayanların o günlerde büyük bir sacayağının içinden üç kez geçmeleri halinde çocuk sahibi olacaklarına inanılıyor.
Şenlikler sırasında evlenme yaşına gelmiş genç kızlar görücüye çıkmış oluyorlar. Pekçok çiftin, evliliğe ilk adımı bu şenliklerde attıkları belirtiliyor.
Asırlar önce, Giresun adasında yaşayan Amazonlar, her yıl 20 Mayıs'a rastlayan günlerde yöre erkekleriyle bir araya gelirlermiş. Kadınlar da kocalarını ellerinden alan Amazonları lanetlemek için onların adasına doğru denize taş atarlarmış.
Bugün de bu gelenek sürdürülüyor. 20 Mayıs'ta erken saatlerde Aksu Deresi ağzına gelen binlerce kişi denize taş atıyor.
*
Mitolojik töreler
Her derde deva; umut!
Aksu Festivali'nde mitolojik törelere dayalı çeşitli etkinliklere yer veriliyor. Böylelikle sorunların çözüleceğine inanılıyor.
Bu etkinlikler ve varsayılan yararları şöyle sıralanıyor:
* Sevgililerin kavuşması, evlenme dileğinin yerine gelmesi ve çocuk sahibi olmak için; sacayaktan üç kez geçilir.
* Kötülükleri kovmak, kötülüklerden korunmak için; denize 7 çift bir tek taş atılır.
* Evlenme, çocuk edinme ve hastalıklardan kurtulmak için; Aksu Deresi'nin denizle birleştiği yerde suya girilir.
* Kötü ruhların etkisinden kurtulmak için; Giresun Adası'nın çevresi kayıkla dolaşılır.
* Sağalmak, hastalıklardan kurtulmak için; Giresun Adası'ndaki Hamza Taşı etrafında üç tur atılır.
*
Giresun'un geleneksel yemeklerinden örnekler:
. Isırgan püresi,
. Mısır dolması,
. Karalahana diblesi,
. Hamsi böreği,
. Hamsili mısır ekmeği,
. Pezik mıhlaması.
*
Giresun'dan maniler:
. Atma türkü atarım
Yüreğini yakarım
Fındığı dizi eder
Boğazına takarım.
. Fındık kırdım iç ettim
Yaylalara göç ettim
Yarim senin yüzünden
Ben bu canı hiç ettim.
. Ah fındığım fındığım
Dallarına konduğum
Vermedi seni bana
Sakalını yolduğum.