Ayhan Erhan - Editör
Adım adım demokrasi
Özgürlüklerin ve güzelliklerin sınırı yoktur. Bu iki konuda hep daha çoğunu istemek insanın doğasında var.
Bir yaşama biçimi olarak kabul edildiğinde özgürlüklerin ve güzelliklerin çoğaldığı en verimli ortamın demokrasi olduğunu görüyoruz.
***
Demokrasi..
Azıyla yetinilemeyecek bir zenginlikler okyanusu..
Öylesine sürükleyici ki, o yolda atılmış her adımı az buluyoruz.
Şimdi yerel yönetimler yasalarında yapılmak istenen değişikleri az bulmanın özünde bu var. Olmuşken tam olsun.
Belki de bu yüzden atılması mümkün olan birkaç adım atılamayabilir. Eğer, "bunu az buluyoruz" tepkisi, değişiklik girişimlerini tıkarsa, yerimizde sayacağız.
***
Peki hangisi çare?
Yaşadığımız çağın yükselen değerlerine biraz daha yaklaşmak mı, yoksa mesafenin giderek açılmasına razı olmak mı?
Öyle sanıyoruz ki, çağdaş kavramlarla aramızı açacak tavırları, daha çok demokrasi gerekçesiyle yapılıyor olsa bile, alkışlama hakkına sahip değiliz. Bugün bulunulan noktadan daha ileriye götürecek her adımı kazanç saymaya mecburuz.
Türkiye'nin tıkandığı noktaları açacak, aşacak gücü var etmeye mecburuz.
Demokrasiyi, azınlığın çoğunluğu yönetmesine olanak veren bir sistem durumundan kurtarmaya mecburuz.
Siyasetin hükmetme aracı değil, hizmet amaçlı bir çalışma alanı olduğunu benimsemeye ve özümsemeye mecburuz.
Seçilmiş olmayı, hizmet dışı amacın dayanağı yapan anlayışı etkisiz kılmaya mecburuz.
***
Bu zorunluluklar kapsamında, sadece iki turlu seçimin getirilmek istenmesini bile, demokrasiye uzanan yolda atılmış çok önemli bir adım sayıyoruz.
Demokrasinin ışıklı geleceğini hazırlayacak unsurlardan biri hem arkasındaki halk desteği hem parasal kaynakları artırılmış belediyeler ise, diğeri de sivil toplum örgütlerinin katılımıyla sorunların tartışıldığı kent meclisleri olacaktır. İkisini de Türkiye'yi daha iyi yarınlara taşıyacak girişimler olarak görüyoruz.
Kurban Bayramınızı kutlar, sağlık ve mutluluklar dileriz.