• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Yayınlarımız

YY Belediye-Vakıf ilişkileri

Mevzuat

ÜÇÜNCÜ SEKTÖR, YASAL ZEMİNDE NE YAPABİLİR NE YAPAMAZ?!

Belediye ve vakıf

Türk toplum yaşamında çok önemli bir işleve sahip olan vakıflar, günümüzde adeta yeniden keşfedildi. Bu süreçte bazı kamu kurum ve kuruluşları da vakıflara farklı bakmaya başladılar. Farklılık; olası yanlışları da tartışma ortamına getirdi. Bu yazımızda vakıf-belediye ilişkilerini ele alıyoruz.

Ahmet TAŞ
(İçişleri Bakanlığı Kontrolörü)

Son yıllarda belediyelerimizin kendi bünyelerinde vakıf teşekkül ettirdikleri ve bu vakıflar vasıtasıyla personeline ek maddi imkanlar sundukları, kendi bünyelerindeki iktisadi işletmenin işletilmesini vakıflara bıraktıkları görülmektedir. Bu gibi durumlar belediye-vakıf ilişkisinin ciddiyetle gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Vakıflar, TC Anayasasının 33, Türk Medeni Yasasının 73. e devam maddeleri ile Türk Medeni Yasası hükümlerine göre kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğe dayanılarak kurulmaktadırlar.

Şu da bir gerçek ki, günümüzde vakıfların önemi gittikçe artmaktadır. Zira; devletin yapmakta olduğu işlerin bir kısmı çeşitli konularda kurulan vakıflar tarafından gerçekleştirilmektedir. Vakıfların artan etkinliği ile orantılı olarak da vakıfların kurulması, çalışma şekilleri, denetlenmeleri ve benzeri konularda yeni düzenlemeler yapılmaktadır.

Belediye-vakıf ilişkilerinin belli başlıklar altında incelenmesinde yarar görüyoruz. Bu incelemeye kuruluştan başlayabiliriz.

Belediyeler vakıf kurabilirler mi?

Bu konuda 1580 sayılı belediye yasasında herhangi bir hüküm mevcut değildir. Bu konuda Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E.8516, K.2030 ve 05.03.1980 tarihli kararında:

"Belediyeler kamu tüzel kişileridir. 1580 belediyeler yasasının 15 ve 19. maddeleriyle bu yasaya bağlı düzenlemeler ve 5656 sayılı yasada belediyelerin görevleri, yapacakları iş ve hizmetler, gelirlerinin nerelere ve ne şekilde sarf edileceği açıklanmıştır. Bunların dışına çıkılarak belediye bütçesinin belirli bir kısmının vakfa tahsisi yasa hükümlerine aykırı düşmektedir. Böyle olunca belediye meclisinin bu konudaki kararının kanuni dayanaktan yoksun bulunduğu ve belediyelerin vakıf kuramayacağı düşünülerek..." şeklinde ifade kullanmaktadır.

Bu karardan da anlaşılacağı gibi belediye bütçesinden vakıf kurulması mümkün değildir.

Vakıflara bağış yapılabilir mi?

1580 sayılı Belediye Yasası'nın 19/6, 70/12 ve 117/9 maddesinde bağış kabulleri ile ilgili düzenlemeler getirilmiş olduğu halde aynı yasada genel olarak belediye bütçesinden yardım yapılması konusunu içeren herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bu durumda belediyelerin vakıflara yardım yapamayacakları ortaya çıkmaktadır.

Danıştay 2.D.13.41967 gün ve E.1967/207, K.1967/316; Danıştay 3.D.20.10.1967 gün ve 1967/334.1967/401 ve yine Danıştay 3.D.3.10.1972 gün ve E.1972/605. K.1972/556 sayılı istirari kararını onaylayan; Danıştay Genel Kurulu'nun 14.12.1972 gün ve E.1972/67, 1972/77 sayılı kararları ile de belediyelerin vakıflara bağış ve yardım yapamayacakları karara bağlanmıştır.

Vakıflar hangi mevzuata uyar?

Belediyeler açısından vakıfların çalışması ile ilgili 21.09.1997 gün ve 23117 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Vakıflar Hakkında Tebliğin" B maddesinin 7 ve 8. fıkrasında, "Bundan böyle kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, mahalli idareler ile üniversiteler bünyesinde kurulan vakıflar, söz konusu kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerin ismini alamaz, daha önce kurulmuş vakıflar kurulduğu kurum ve kuruluşlar, mahalli idare, meslek odası, sendikalar ile üniversitelerden veya söz konusu kurum ve kuruluşların verdiği hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerden her ne ad altında olursa olsun herhangi bir bağış ve yardım alamaz, menfaat sağlayamaz. Kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler, meslek odaları, sendikalar ile üniversiteler bünyesinde kurulan vakıflara yaptığı hizmetler için herhangi bir mal veya para aktarmaz."

21.01.1998 gün ve 23237 sayılı Resmi Gazete'de "Vakıflar Hakkında Tebliğin" 5. maddesinde "Vakıf yöneticilerine ödenecek ücretler" konusu ele alınarak "Kamu kurum ve kuruluşlar bünyesindeki vakıflarla ilgili düzenlemeler” başlığı altında şöyle denilmektedir:

“Kamu kurum ve kuruluşu, sendika, meslek odası, mahalli idare ve üniversite mensubu olup da vakıf organlarının birinde görev alanlara vakıf için yaptıkları belgeye dayanan masraf ve yolluk dışında ödeme yapmazlar.

Kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, meslek odaları, mahalli idareler ve üniversiteler mevzuatla kendilerine görev olarak verilen hizmetleri görmelerinden dolayı vakıflara mal ve para aktaramaz, ilansız ve ihalesiz gayri menkul alım ve satım işlerini yapamazlar.

Vakıf üyeleri dışında herhangi bir kamu görevlisi, vakıf hizmetlerinde çalıştırılamaz ve ödeme yapılamaz."

Vakıflar nasıl ve kimlerce denetlenir?

Vakıfların faaliyetleri esas olarak Türk Medeni Yasası 78. maddesine göre Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün denetimine tabidir. Buna ilave olarak 1997 yılı Genel Bütçe Yasası'nın 58. maddesi ve 1998 yılı Genel Bütçe Yasası'nın 66. maddeleri ile önceki bütçe kanunlarından farklı olarak vakıfların denetimine ilişkin şu hükümler belirlenmiştir:

"Kamu kurum ve kuruluşlarının üstlendikleri görevleri yerine getirmede maddi katkı sağlayan vakıf ve dernekler, mevcut mevzuatlar çerçevesinde tabi oldukları denetimin yanısıra bağlı veya ilgili kurum ve kuruluşlarca da denetlenir. Maliye Bakanlığı, gerekli gördüğünde bu vakıf ve dernekleri denetler, mali tablolarını bilançolarını inceler."

Bu ifadelerle vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün teftişinden başka, bağlı veya ilgili kurumların denetimini yapan denetim birimlerince de denetlenebileceği ortaya konulmuştur.

Belediye yetkililerinin uygulamada herhangi bir hukuki ve cezai yaptırımla karşılaşmamaları için vakıflarla ilgili mevzuat değişikliklerine uymalarını tavsiye ederiz.

*

Vakiflarla ilgili yenilikler

Son tebliğ 

Vakıf kavramının güncelleşmesi buna ilişkin yeni düzenlemeleri de zorunlu kılıyor. Bu düzenlemeler kurucuların niteliklerinden toplantıların şekline kadar ayrıntılar içeriyor.

Vakıflara ilişkin 22.09.1997 tarih 23117 sayılı ve 21.01.1998 tarih 23237 sayılı Resmi Gazetelerde yayınlanmış olan tebliğlerde değişiklik yapan Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün son tebliği 27 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre;

a) Vakıf kuramayacak olanlar arasına 3213 sayılı Terörle Mücedele Kanunu kapsamındaki suçları işleyenler de alınmış oldu.

b) Değiştirilen vakıf makbuzlarının kullanma süreleri 01.01.1999 tarihine kadar uzatıldı.

c) Ayrıca, son tebliğle seçim konusunda da farklılık getirildi. Buna göre, organları seçimle belirlenen üyeli vakıflarla birden fazla ilde şube ve temsilciliği olan vakıfların toplantıları, toplantıya katılacak olanlara bizzat imza karşılığı veya taahhütlü mektupla ulaşma imkanı varsa bu şekilde duyurulacak, bu gerçekleşmediği taktirde toplantı Türkiye geneli için yayınlanan bir gazetede ilan edilecek. Diğer vakıflarda ise toplantı, ikametgahının bulunduğu il merkezinde baskı yapan bir mahalli gazetede ilan edilecek.

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar33.865834.0015
Euro37.658837.8097
Dilber Abla
İHV Gönüllüsü