• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Yayınlarımız

YY Meralardan belediyeler sorumlu olacak

Yasa

YILAN HİKAYESİNE DÖNEN TASARI 37 YIL SONRA YASALAŞTI

Meralar artık belediyelerden sorulacak

Aslında herkes Mera Kanunu'nun çıkmasında hemfikirdi. Fakat şanssızlıklar bu yasanın peşini bırakmadı. Ya hükümet krizi çıktı, ya da seçim yapıldı. Sonunda aradan tam 37 yıl geçtikten sonra Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu tarafından hazırlanan tasarı TBMM'de görüşülerek yasalaştı. Ve yarıyarıya azalan meraların kurtarılması için de bir umut doğdu.

Kanun ile ile belediyeler ile köy muhtarlarına bazı yetki ve sorumluluklar getiriliyor. Mera Kanunu'nda belediye ve muhtarların meraların korunma ve ıslahında yetkili olacağı ve kamu görevlilerine bu konudaki çalışmalarında kolaylık sağlayacağı belirtiliyor.

Mera alanlarının belirlenmesi ve bu alanların doğru kullanımının sağlanması amacıyla hazırlanan Mera Kanun Tasarısı, tam 37 yıl sonra komisyonlarda ve Genel Kurul gündeminde görüşüldükten sonra nihayet yasalaştı. İlk olarak 1961'de Meclis'e sunulan, her dönemde tekrarlanıp bir türlü yasalaştırılamayan 34 maddelik tasarı, ilgili tarafların girişimiyle kanunlaştırıldı.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu tarafından hazırlanan ve kısa adı TEMA olan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nın da katkıda bulunduğu "Mera Kanunu" ile özellikle yerel yönetimler ve köy muhtarlarına meralarla ilgili yetki ve sorumluluklar getiriliyor. Mera Kanunu'nda belediyeler ve köy muhtarlarının meraların korunmasında ve ıslahında yetkili olacağı ve kamu görevlilerin çalışmalarını da kolaylaştıracağı belirtiliyor.

Şanssız bir tasarı

Tarım ve Köy İşleri Başanı Mustafa Taşar, yıllardır sürünen Mera Kanunu'nu "Böyle şanssız bir tasarı dünyada görülmemiştir" diye yorumlarken, "Kimse karşı çıkmadığı halde, herkes yararına inandığı halde bir türlü kanunlaşmamış, hep ertelenmiş. Tasarı ne zaman gündeme gelse ya hükümet krizi çıkmış ya da seçim gündeme gelmiş. Çok şükür bu iş şimdi bitti" diye konuşuyor. Söz konusu kanun ile ülkemizde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan ve hayvancılığı kurtaracak gözüyle bakılan meraların ıslahının yapılacağını belirten Bakan Taşar, "1938 yılında ülkemizde 40 milyon hektar mera alanı bulunuyordu. Bu miktar giderek azaldı ve günümüzde 20 milyon hektara kadar indi. Acil önlemler alınmazsa mevcut meralar ülkemizdeki hayvan varlığının ancak üçte birini besleyebilecek" diyor.

Bakan Taşar, Mera Kanunu ile mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırlarının tespiti, sınırların belirlenmesi, köy ve belediyeler adına tahsislerinin yapılması ve bu alanların amaçlarına uygun kullandırılması, bakım ve ıslahlarının yapılarak verimliliklerinin artırılmasının amaçlandığını vurguluyor.

"Geç bile kaldık"

Yıllardır üzerinde mutabakatın sağlanmasına rağmen bir türlü çıkarılamayan Mera Yasa Tasarısı'nın kanunlaşmasına en çok sevinen taraflardan biri de TEMA Vakfı. TEMA Vakfı Teknik Projeler Bölüm Başkanı Metin Şenol, Mera Kanunu ile tarım ve hayvancılığın gelişeceğini inandığını vurguluyor. Ancak tasarının kanunlaşması yönünde geç kalındığını belirten Şenol, "Bu yıl da çıkmasaydı tarıma elverişli topraklarımızı tamamen kaybedebilirdik ve hayvancılığımız da bitebilirdi. O yüzden aslında geç bile kaldık. Biz bu tasarının hazırlanmasına başından beri katkıda bulunduk. Komisyon çalışmalarına da bir sivil toplum örgütü ve fikir sahibi olarak katıldık. Israrlı çalışmalarımız sonuç verdi" diye konuşuyor. Şenol, Doğu Anadolu, İç Anadolu, İç Ege ve Akdeniz'in yüksek kesimlerinde yaygın olan mera alanlarının korunmasında yerel yönetimlere büyük görevler düştüğünü belirtiyor. Mera Kanunu'nda da bu yetki ve sorumlulukların belirtildiğine değinen Şenol, "Yerel yönetimler, mera alanlarında alınacak tedbirlerin herhangi bir nedenle, özellikle siyasi nedenle bozulmaması için güvence kaynağı olacak. Ayrıca uzmanların çalışmalarına da kolaylık sağlayacaklar" diyor. Şenol, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Kanun, meraların ıslahını ve korunmasını amaçlıyor. Bunun sonucunda da tarım ve hayvancılık gelişecek. Böylece o bölgenin sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyi artacak. İhtiyaçlarına cevap bulabilen bölge halkı da göç etmek yerine bulunduğu yere katkıda bulunma yolunu seçecektir. Meraların ıslahı halinde istihdamın artacağına inanıyorum."

*
Kanun neler getiriyor?

Mera Kanunu'nda yerel yönetimler ile köy muhtarlarına getirilen yetki ve sorumluluklar şöyle:

Madde 4. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından tespit edilen mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. Bu yerler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.

Madde 8. İlgili köylerin muhtarları veye belediyelerin başkanları, yapılan tebliğden itibaren 30 gün içinde mera, yaylak ve kışlakların tamamen veya kısmen kendi köy ve belediyelerine ait olduğunu ispata yarayan bütün bilgileri ve varsa belge örneklerini Vali Yardımcısı başkanlığında; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl Müdürü, ziraat mühendisi, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nden bir ziraat mühendisi, defterdarlıktan ya da valilikten görevlendirilecek bir hukukçu, Milli Emlak Müdürlüğü'nden bir temsilci, Kadastro Müdürlüğü'nden bir teknik eleman ve Ziraat Odası'ndan bir temsilciden oluşan komisyona vermeye mecburdurlar. Muhtarlar ve belediye başkanları, köy veya belediye sınırları içindeki ailelerin sayısını ve bunlara ait hayvanların cins ve miktarları ile mera, yaylak ve kışlaklardan kimlerin ne şekilde ve ne miktarda yararlandıklarını da aynı süre içinde yazılı olarak bu komisyona bildirmekle yükümlüdürler.

Madde 19. Muhtarlar ve belediye başkanları; mera, yaylak ve kışlakların ve sınır işaretlerinin korunmasından ve ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde kullanılmasının sağlanmasından sorumludur. Muhtarlar ve belediye başkanları, ayrıca geliştirme projelerinde öngörülen hususların yerine getirilmesinde, kamu görevlilerine yardımcı olmakla görev ve sorumludurlar. Bu amaçla ilgili köy ve belediyelerde "Mera Yönetim Birlikleri" kuruludur. Mera Yönetim Birlikleri'nin kuruluş ve çalışma esas ve usulleri yönetmelikle belirlenir.

Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu taktirde durumu derhal bakanlık il ve ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler. Bu makamlarca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 75. maddesi uyarınca gerekli işlemleri yapılır.

Madde 25. Mera, yaylak ve kışlaklardan elde edilen ürünlerin ihtiyaç fazlası, Mera Yönetim Birlikleri kararı ile satılabilir. Bu satıştan elde edilen gelir, mera alanlarının geliştirilmesi amacı ile köy sandığına veya belediye bütçesine ayrı bir hesaba gelir kaydedilir ve amacı dışında kullanılamaz.

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar33.865834.0015
Euro37.658837.8097
Dilber Abla
İHV Gönüllüsü