• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Yayınlarımız

YY Gıda denetiminde belediyeler yetki istiyor

GIDA ÜRETİCİLERİNİ BELEDİYE DENETLEYEMİYOR

Belediyelerin "560" isyanı

Gıda maddelerinin üretildiği yerlerin ruhsat ve denetim yetkisinin 1995 yılında 560 sayılı kanun hükmünde kararnameyle belediyelerden alınarak İl Sağlık ve Tarım İl Müdürlükleri'ne verilmesi denetimlerin gevşemesine yol açtı. Gıda imalathanelerinde kalite standardı giderek düşüyor.

Bünyesinde doktor dahil gerekli tüm dallarda uzman personel çalıştıran belediyeler, 3 yıldan beri gıda imalathanesi denetleyemiyor. Bu işyerlerinin imar durumu, yangın güvenliği, su tesisatı, çevre sağlığına etkisi gibi durumlarından sorumlu olan belediyeler, imalatına karışamıyor.

Gıda maddeleri üreten yerlerin denetim ve ruhsat yetkisininin belediyelerden alınarak, İl Sağlık Müdürlükleri ve Tarım İl Müdürlükleri'ne verilmesi uygulamada güçlüklere yol açıyor.

İl Sağlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü'nün bu konudaki tecrübesizliği ve personel yetersizliği nedeniyle, gıda imalathanelerinin yeterli sıklıkta denetlenemediği belirtiliyor. Bu da, gıda üretiminde kalitenin düşmesine sebep oluyor. 1995 yılında, DYP-CHP koalisyon hükümeti döneminde çıkarılan kararnameyle; Türkiye'nin AB'ye girme sürecinde gıda imalathanelerinin belirli bir standarda kavuşturulması amaçlanmasına karşılık, bugün tam tersi bir sonuç elde edildiği ileri sürülüyor.

Yetki devrinin sadece üretim yapılan işyerlerini kapsaması ve gıda satışı yapılan yerlerin denetim ve ruhsat yetkisinin halen belediyelerde olması nedeniyle, hem ruhsat vermede, hem de denetimlerde çift başlılık yaşanıyor.  Üretim ve satışı birlikte yapan bazı işyerleri çifte ruhsat almak zorunda kalıyorlar. Üstelik söz konusu işyerlerinin imalat yapılan bölümleri İl Sağlık Müdürlüğü, satış yapılan bölümleri ise belediye tarafından denetleniyor.

Örneğin bir fırını ele alacak olursak, üretim yapılan kısmın denetim ve ruhsat yetkisi İl Sağlık Müdürlüğü'nde, satış yapılan tezgah bölümünün denetim ve ruhsat yetkisi ise ilçe belediyesinde bulunuyor. Dolayısıyla hem üretim hem de satış yapılacak bir fırın için her iki kurumdan ruhsat almak gerekiyor. Öte yandan bir fırını denetlemeye giden belediye ekipleri; tezgahın temiz olup olmadığına, fırıncının beyaz önlük giyip giymediğine bakıyorlar, fakat yönetmeliğe göre hamurun nasıl hazırlandığına, hamur kazanının temiz olup olmadığına karışamıyorlar.

 

Ancak İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı personel sayısının yetersiz olması ve personelin tecrübesiz olması nedeniyle imalathanelerde yeterli denetim yapılamıyor. İlçelerde denetimleri; sağlık ocakları bünyesindeki İlçe Sağlık Grup Başkanlıkları'nın gerçekleştirmesi gerekiyor. Ancak sağlık ocağına gelen hastalara bile yeterli zaman ayıramayan doktorlar, denetime çıkmakta bir hayli zorlanıyorlar. Bu da geçtiğimiz ay Gaziantep'te bir fırında yaşanan zehirlenme olayına benzer olaylara davetiye çıkarıyor.

Hala denetleme yapanlar var!

Bu çift başlılık yalnız fırınlarda değil, lahmacun salonları, pastaneler, pideciler ve lokantalarda da yaşanıyor. Belediyelerin büyük bölümü haklı olarak, "üstümüze vazife değil" diye gıda imalathanesi denetlemiyorlar. Bazı belediyeler ise (alışkanlıktan olsa gerek) bölgelerindeki imalathaneleri denetlemeyi sürdürüyorlar. Ancak eskisi gibi cezayi yaptırım uygulayamıyorlar. Sağlıksız olduğunu tespit ettikleri imalathaneleri yetkili kurumlara şikayet ediyorlar. Kurum da eğer isterse gereğini yapıyor.

Söz konusu kararnamenin tek olumlu yanı ise, belediyelerin kendi siyasi yandaşlarını kayıran uygulamalarına son vermesi. Bazı belediyelerin, kendi partililerine veya meclis üyelerine ait işyerlerini gereğince denetlemediği öne sürülüyor. Ancak belediyeler, bir kaç kötü örneğin bütüne maledilemeyeceğini belirterek halk sağlığı açısından en iyi uygulamanın belediyelerin denetimi olduğunu savunuyorlar.

Vatandaşın sağlığı belediyeden sorulur

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Müdürü Ömer Faruk Aydın, kararname çıkarılırken belediyelerin birikiminin gözardı edildiğini söylüyor. Belediyelerin denetim kültürü olduğunu ve ilçesindeki işyerlerini yıllardır takip ettiğini belirten Ömer Faruk Aydın, "İşyerlerinin temizlik durumunu ve hijyen şartlarını, en iyi o bölgeden sorumlu olan belediyelerin bilir. İl Sağlık Müdürlüğü birimlerinin denetim kültürü ve pratiği yok. Elemanlar eğitime tabi tutularak, daha yeni yeni bilgilendirilmeye çalışılıyor" diye konuşuyor.

Gıda maddeleri üreten işyerlerinin; imar iznini belediyenin verdiğini, Çevre Temizlik Vergisi'ni belediyenin aldığını, su tesisatından, doğalgazından, yangın güvenliğinden, disiplininden belediyenin sorumlu olduğunu belirten Ömer Faruk Aydın, belediye yetkilerinden birinin cımbızla çekilerek Sağlık Bakanlığı'na verildiğini söylüyor. Belediyelerin bünyesinde yeterli miktarda doktorun görev yaptığına dikkat çekne Aydın, bu işyerlerinin sağlık denetimlerinin de belediyeler tarafından yapılması gerektiğini ifade ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun da, halk sağlığını koruyacak çalışmalar yapmanın belediyelerin asli görevi olduğunu belirterek, yetkinin tekrar belediyelere verilmesi gerektiğini belirtiyor.

İstanbul'da, İl Sağlık Müdürlüğü'nün kendilerini işbirliğine davet ettiğini belirten Ömer Faruk Aydın, bu nedenle gıda üreten yerleri denetlemeyi sürdürdüklerini belirtiyor.

Fatih Belediyesi İşletmeler Müdürü Tayfun Kahyaoğlu ise, söz konusu kararnameyi yanlışlıklarla dolu bir kararname olarak tanımlıyor. Yönetmeliklerin yetki tartışmasına neden olduğunu söyleyen Kahyaoğlu, "Yönetmelik devlet dairelerini ve vatandaşı birbirine düşürüyor" diyor.

Sağlık Bakanlığı'nın büyük fabrikalara ruhsat vermesini onayladığını belirten Kahyaoğlu, daha küçük gıda imalathanelerinin ise mutlaka belediyeler tarafından denetlenmesi gerektiğini söylüyor. Tayfun Kahyaoğlu, düşüncesini şöyle açıklıyor;

"Sağlık Bakanlığı'nın ve Köyişleri Bakanlığı'nın her yere yetişmesi mümkün değil. Kaldı ki bu konuda tecrübeleri yok. Biz yağmur kar demeden sabah 4'lerde fırın denetledik. Gaziantep'deki fırını belediye denetleseydi o fare zehirinin orada ne işi vardı. Fırınların denetimi belediyede olsa da belki bu olay olacaktı. Fakat bu tür olaylarla kolay kolay karşılaşılmaz.

Hastalar kuyruklarda ölürken, sağlık ocaklarındaki doktorları denetime göndererek bürokrasinin içine sokmak yanlış olur. Gıda maddeleri üretim yerlerinin ruhsat ve denetim yetkisi belediyelere iade edilmelidir"

560 ne diyor?

24.6.1995 tarihli, Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre:

 "Gıda maddeleri üreten işyerlerinin 4. madde kapsamındaki denetimleri Sağlık Bakanlığı tarafından yapılır.

Gıda maddeleri üreten işyerlerinde, gıda maddelerinin gıda kodeksine uygunluğunun denetimi ve gıda kontrolü, 5. ve 18. madde kapsamındaki denetimler ile gıda maddelerinin ithal ve ihracındaki denetimler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılır.

Gıda maddeleri satış yerleri ve bu yerlerde satılan gıda maddelerinin denetimi, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyeler ile işbirliği içinde ve bunun dışında Sağlık Bakanlığı'nca yapılır.

Bu denetimin esas ve usulleri, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

Kararname, insan sağlığının korunması amacıyla gıda üretiminde uyulması gereken şartları şöyle sıralıyor;

a) Gıda maddeleri üreten işyerlerinin 4. madde gereği taşıması gereken asgari teknik ve hijyenik şartlarını devam ettirmesi esastır. bu şartları kaybetmeleri halinde faaliyetlerini devam ettiremezler.

b) Türk gıda kodeksine uyulmaksızın gıda maddeleri imal edilemez, muameleye tabi tutulamaz, mübadele konusu yapılamaz.

c) Gıda maddeleri insan sağlığına zarar verecek muhteviyatta olamaz, içerisine zararlı bir madde katılamaz. Böyle bir maddenin kalıntısı bulundurulamaz ve gıdaya zararlı özelliğe yol açacak herhangi bir işlem uygulanamaz.

d) 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu kapsamında bulunan yetiştirmeden muhafazaya kadar bitki, hastalık ve haşerelerine karşı kullanılan zirai mücadele ilaçlarını, koruma maddelerini, bitki gelişmesini düzenleyici maddeleri, toprağın fiziksel ve kimyasal karakterini düzenleyen maddeleri veya bunların artık ve reaktif ürünlerini izin verilen miktarlardan fazla ihtiva eden gıda maddeleri her ne suretle olursa olsun mübadele konusu yapılamaz.

e) İzin verilen sınırları aşan miktarda bulunan zirai ilaç ve diğer maddeleri veya bu maddelerin değişimi sonucunda hasıl olan ürünleri dış veya iç kısımlarında taşıyan hayvan menşeli gıda maddeleri mübadele konusu yapılamaz.

Gıda üreten yerler

560 nolu kararnamede yetki devrine konu olan gıda imalathaneleri şöyle:

. Şeker fabrikaları
. Tereyağı, peynir ve yoğurt imalathaneleri, mandıralar
. Süt, pastorize ve sterlize tesisleri
. Süt ve süt tozu fabrika ve atölyeleri
. Hayvan kesim yerleri ve kombinalar
. Un, makarna, bisküvi ve ekmek fabrikaları
. Çay fabrikaları
. Yağ imal yerleri
. Glikoz, nişasta, dekstrin (kola) ve emsali maddeler imalathaneleri
. Meşrubat üretim tesisleri
. Tahin, helva, pekmez imal yerleri
. Meyve ve sebze işleme yerleri
. Meyan kökü, şerbetçi otu vb. bitkilerin işlendiği yerler
. Ciklet fabrikaları
. Maya imalathaneleri
. Tuz fabrikaları
. Yemek fabrikaları
. Et ve sakadat işleme yerleri
. Büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanı barınakları
. Un değirmeni
. Ekmek, simit fırınları
. Dondurma imalathaneleri
. Şekerleme imalathaneleri
. Tahıl ve baharat ambalajlama yerleri
. Kahve ve kuruyemiş hazırlama yerleri
. Yufka ve pasta imalathaneleri

*
Haberin içinden...

Reform taslağı sorunu çözüyor

İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'ndan geçen Mahalli İdareler Reform Taslağı'nda, 560 sayılı kanun hükmünde kararnameyle belediyelerden alınan söz konusu yetkilerin yeniden belediyelere devredilmesi öngörülüyor. Birinci ve ikinci sınıf gayrı sıhhi müesseseleri denetim yetkisi ilçe belediyelerine, birinci sınıf gayrı sıhhi müesseseleri denetim yetkisi ise büyükşehir belediyelerine veriliyor. Taslak yapılacak son rütuşlarlar tasarıya dönüştürülecek ve Meclis'in onayına sunulacak. Tasarının kanunlaşması halinde, yerel yönetimlerin birçok sorunuyla birlikte 560 sancısı da son ermiş olacak.

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar33.865834.0015
Euro37.658837.8097
Dilber Abla
İHV Gönüllüsü