Trafik

ULAŞIMI RAHATLATACAK YATIRIMLAR TIKANDI

İstanbul trafiği çıldırtıyor

İstanbul'un kronik hastalığı olan "trafik" bir türlü tedavi edilemiyor. Nüfusun giderek artmasına rağmen gerekli ulaşım yatırımlarının bir türlü yapılmaması kent trafiğini kördüğüm haline getiriyor.

Boğaza tüp geçit ve 3. köprü projeleriyle ilgili somut bir adım atılmış değil. Taksim-4. Levent arasında trafiği rahatlatacak olan İstanbul Metrosu'nun yapımı ise belediyenin firmalarla girdiği kavga yüzünden bitirilemiyor.

Her ay 10 bin aracın trafiğe çıktığı İstanbul'da artık ulaşım eror veriyor. Kentin varolan ulaşım alt yapısı kentin trafik yükünü kaldıramıyor. Araç sayısı giderek artarken yolların ve otopark kapasitesinin sabit kalması, trafikte geçen zamanı, yakıt tüketimini tırmandırıyor.

Trafiğe çıkan araç sayısındaki artışa rağmen artırılamayan otoparklar yüzünden eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın bir zamanlar söylediği gibi sokaklar ve caddeler dünyanın en pahalı otoparkları olarak hizmet görüyor.

Otoparkların ihtiyacı karşılanamaması nedeniyle, araçlar yollara ve kaldırımlara park ediliyor. Bu da zaten yetersiz olan yolları iyice daraltıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde, kentin her yerinde yoğun bir trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Avrupa ve Anadolu yakaları arasında kara taşıtlarının geçişini sağlayan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ile bunların devamı niteliğindeki 0-1 ve TEM karayolları adeta kilitleniyor.

Sorunun boyutları herkesçe bilinmesine rağmen gereken çalışmaların yapılmaması  İstanbulluları çileden çıkarıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ulaşım konusundaki çalışmaları, sorunun büyüklüğü göz önüne alındığında adeta devede kulak kalıyor. Belediyenin son dört yılda bir kaç kavşak ve yol yapımı dışında ciddi bir çalışması bulunmuyor. Özellikle otopark konusunda yapılan çalışmaların ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olduğu uzmanlarca da sık sık dile getiriliyor.

Büyükşehir belediyesinin yaptırdığı yeni kavşaklardan; Okmeydanı, Çağlayan gibi bazı kavşaklar trafik sorununun çözümüne katkıda bulunurken, Levent Sanayi Sitesi Kavşağı ise trafiği daha çok karıştırıyor. Bu kavşağı kullanan sürücüler yeni düzenlemenin yol açtığı tıkanıklığa isyan ediyorlar.

Metro 3 yıl gecikti

Dalan zamanında projelendirilen, 1992 yılında Sözen döneminde yapımına başlanan İstanbul Metrosu'nun da bitirilememesi kent trafiğine bir çözüm getirilmesine engel oluyor. Çoktan açılması gereken Taksim-4. Levent arasındaki metronun sadece kazı çalışmaları tamamlanmış durumda. Belediyenin, Siemens'e verilen elektromekanik işler ihalesini iptal etmesi metronun gecikmesinin en büyük sebebi olarak gösteriliyor. Üç yıllık zaman kaybından sonra, açılan ikinci ihaleyi alan Fransız Cegelec firması da, ortaya çıkan su sızıntısının önlenememesi nedeniyle elektromekanik işlerin yapımına başlayamıyor. Metroda halen kontak enjeksiyon (Betonla doğal yapıyı birleştiren dolgu) çalışmaları sürdürülüyor.

İstanbul Metrosu'nda işlerin aksaması nedeniyle, günlük 200 milyar liradan toplam 219 trilyon liralık bir zararın söz konusu olduğu belirtiliyor.

Tüp geçit ihalesi martta

İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakası arasında ulaşımı kolaylaştırmak için yapımı düşünülen Üçüncü Boğaziçi Köprüsü'nün ise ihale edilmesi için gerekli karar çıktı. Karayolları Genel Müdürlüğü adına projeyi yürüten 17. Bölge Müdürlüğü köprü yapımıyla ilgili güzerhag çalışmalarına başlandı. Köprünün mühendsislik ve müşavirlik hizmetlerine yönelik uluslararası ihale duyurusunun bu yılın ikinci yarısında ilan edilmesi bekleniyor. Boğaz'da inşa edilecek 3. köprü yap-işlet-devret modeli ile yaptırılacak. Yapımcı firmalar, 10-15 yıl işletmesini yaptıktan sonra köprüyü Karayolları'na devredece. Sağ ve sol kulvarlarda üç gidiş, üç geliş olmak üzere altı şerit olacak köprünün 200 trilyon liraya mal olması bekleniyor. Projede 25 kilometre uzunluğunda ç evre yolu bağlantıları ile tünel inşaatları da yer alıyor. Bu projenin tüp geçit projesine alternatif olmadığını belirtiliyor.

Devlet Planlama Teşkilatı, kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan 3. Boğaz Köprüsü'nün yapımının çok geç olacağını gerekçe göstererek, Boğaz Demiryolu Tüp Geçit Projesi'nin yapılmasının daha doğru olacağını açıkladı. Tüp geçit ihalesinin mart ayında yapılacağı bildirilirken, 3. köprü projesi rafa kaldırıldı.

Ruh hastası olduk

İstanbul'un ulaşım sorunu bu kentte yaşayanlar için hayatı çekilmez hale getiriyor. Yollarda saatlerce beklemek zorunda kalan, evine işine zamanında gidemeyen insanlar, ruh sağlıklarını kaybediyorlar.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Arif Verimli, trafik sıkışıklığının insanı gerginleştirdiğini, psikolojik yönden olumsuz etkilediğini ve psikosomatik hastalıklara yol açtığını belirtiyor.

Yapacağı işi ertelemek zorunda kalan, trafik nedeniyle gideceği yere zamanında ulaşamayan insanlarda uzun süreli sıkıntı, stres, gerginlik ve bunaltı meydana geldiğini anlatan Arif Verimli, "Özellikle kırsal alanlardan büyük kentlere göç eden; ekonomik durumu yetersiz, iş bulamayan, konut sahibi olmayan, kentlileşmekte zorlanan insanlar trafikten etkileniyorlar. Bize bu tipte bir çok insan başvuruyor. Direkt trafik sıkışıklığından şikayet etmiyorlar. Cinsel bozukluk, sıkıntı, depresyon, yüksek tansiyon, gerginlik, baş ağrısı, bel ağrısı gibi şikayetlerle geliyorlar" diyor.

Doç. Dr. Verimli, trafik karmaşasının; baş ve sırt ağrıları, eklem-adale ağrıları, çarpıntı, baş dönmesi, el uyuşması, karın kasılması ve mide spazmı gibi fiziksel rahatsızlıklara da sebep olduğunu hatırlatıyor.

Prof. Dr. Arif Verimli, kent sakinlerinin trafiğin olumsuz etkilerinden korunması için, dinlenme saatlerinin artırılması ve trafikte geçirilen zamanın mümkün olduğu kadar azaltmasını öneriyor.

Sayılarla İstanbul trafiği

* İstanbul'da kayıtlı motorlu araç sayısı 1 milyon 700 bin, ehliyetli sürücü sayısı ise 11 milyon. 11 milyonun 1.4 milyonunu kadın sürücüler oluşturuyor.

* Avrupa'da ortalama her 1000 kişiye 400 otomobil düşerken, Türkiye'de her 1000 kişiye yaklaşık 50 otomobil düşüyor. Paris'te 5 milyon otomobile karşılık İstanbul'da 1 milyon 200 bin otomobil bulunuyor.

* Her ay 10 bin yeni araç,İstanbul trafiğine çıkıyor. Her yeni otomobil için 2.5 metrekare otopark alanı ve 35 metrekare yol gerekiyor.

* İstanbul'da günlük yolcu hacmi 10 milyon civarında. İki yaka arasında her gün 1.1 milyon kişi geçiş yapıyor.

* Özel otomobili bulunmayanların yüzde 75'i, özel otomobil sahiplerinin ise yüzde 35'i toplu taşıma araçlarını kullanıyor.

* İstanbul'daki yolların yüzde 80'ini işgal eden otomobiller, yolcuların yalnızca yüzde 19.2'sini taşıyor. Toplu ulaşım aracı olarak hizmet veren İETT ve halk otobüsleri ise, yolların yüzde 25'ini işgal etmelerine karşın yolcuların yüzde 34.1'ini taşıyorlar.

* İstanbul nüfusunun 7,5 milyonu karayolu araçlarından, 530 bini raylı sistemlerden, 370 bini deniz araçlarından yararlanıyor.

* İstanbul'da kitle ulaşımını sağlayan kara, deniz ve demiryolu araçlarının toplam sayısı 903 bin 827. Her 100 kişiye yaklaşık bir toplu taşım aracı düşüyor.

* Üç yanı yanı denizlerle çevrili İstanbul'da deniz araçlarının kitle ulaşımındaki payı yalnızca yüzde 5. Anadolu ve Avrupa yakaları arasında sefer yapan 59 şehir hatları vapuru günde 30 bin, İDO'nun 14 deniz otobüsü 20 bin, sayıları 236'yı bulan deniz motorları ise günde 50 bin yolcu taşıyor.

* Raylı sistemin toplu ulaşımdaki payı yüzde 1.2. TCDD'nin 101 banliyo treni 300 bin, hafif metro 120 bin, tramvay 130 bin, nostaljik tramvay 6 bin, tüneldeki tramvay ise günde 24 bin yolcu taşıyor.

* Minibüslerin toplu ulaşımdaki payı yüzde 19.6, servis araçlarınınki yüzde 11.5, taksi ve dolmuşlarınki ise yüzde 9.4.

*
Haberin içinden   

Trafiğe öncelik şart

Avrupa'daki birçok devletten daha fazla nüfusa sahip olan İstanbul'da trafikle ilgili yaşanan kaosun çözülmemesinde yetkili kurumların bu sorunu öncelikle ele almamasının rolü büyük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bunların başında geliyor. Yerel seçim tarihinin de yaklaşmasının getirdiği etkiyle, eğitim yardımı, yiyecek yardımı gibi projelere ağırlık veren belediyenin en başarısız olduğu konuların başında trafik geliyor. Trafik kördüğümüne çözüm üretilmesi için ulaşım konusunda yetkili olan tarafların biraraya gelerek proje geliştirip yaşama geçirmeleri gerekiyor. Çünkü ulaşımla ilgili sorunlar politik tercihlerle gözardı edilemeyecek kadar kent yaşamına sekte vuruyor.