Resmi Gazete
RESMİ GAZETE'DE BÜTÜN KAMU KURULUŞLARINI İLGİLENDİREN ÖNEMLİ KARARLAR VAR
Personel alımları
Türkiye'nin gündeminden hiç çıkmayan sorunların başına istildam geliyor. Özellikle belediyeler ve KİT'ler istihdam konusunda iki farklı uygulamanın yapılageldiği kurumlar olarak biliniyor. Bunlardan biri belediyeleri işsizliği azaltacak istihdam kurumları olarak kabul ediyor ve verimliliği önemsemiyor; diğeri ise ihtiyaçtan fazla personel alımını reddediyor. Peki bu konuda mevzuat hazretleri ne diyor?
Maliye Bakanlığı'nın 1998 yılında memur, sürekli işçi, geçici işçi ve sözleşmeli personel çılıştırılmasına ilişkin (10) seri nolu "1998 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı" 2 Nisan 1998 tarih ve 23305 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Belirtilen talimatta belediyeler için yer alan hususların önemlileri şöyle sıralanıyor:
1- Kadro ihdası
Belediyelerde kadro ihdas, serbest bırakma ve değişiklik işlemleri 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13.05.1984 tarih ve 18400 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84/8029 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan "Kadro İhdası, Serbest Bırakma ve Kadro Değişikliği ile Kadroların Kullanım Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"teki esaslar çerçevesinde yürütülecektir.
Belediyelere ait ihdas teklifleri yılda bir defa yapılacak ve yukarıda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak hazırlanacak kadro ihdas teklifleri haziran ayı sonuna kadar İçişleri Bakanlığı'na intikal ettirilecektir. Ancak, yeni kurulan belediyelere kadro ihdasında bu süre şartı aranmayacaktır. Süresinde yapılmayan başvurular ile İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla gönderilmeyen teklifler Maliye Bakanlığı'nca değerlendirilmeye alınmayacaktır.
2- Kadro değişikliği
Belediyeye ait kadro değişiklik teklifleri yılda bir defa yapılacak ve yukarıda belirtilen yönetmeliğin ekinde yer alan (3) ve (4) sayılı cetvellere uygun olarak düzenlenecek, değişiklik teklifleri belediyeve haziran ayı sonuna kadar İçişleri Bakanlığı'nda olacak şekilde gönderilecektir.
Kadro serbest bırakma ve değişiklik tekliflerinin toplu olarak ve süresi içinde gönderilmesi gerekmektedir. Süresi içinde gönderilmeyen teklifler Maliye Bakanlığı'nca değerlendirmeye alınmayacaktır.
3- Sözleşmeli personel
Belediyelerde kadroları karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılan personelin ünvan, sayı ve ücretleri vizeye tabi değildir. Ancak, söz konusu sözleşmeli personeli ilişkin "Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkındaki Hizmet Sözleşmesi Esasları"na uygun olarak düzenlenecek tip sözleşmeli örneklerini 1998 yılı ocak ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığı'na vize ettirilmesi gerekirdi.
Tip sözleşme hükümlerinde yıl içinde meydana gelen değişiklikler de vizeye tabi olup, personel ile Maliye Bakanlığı'nca vize edilen tip sözleşmelere uygun sözleşme yapılacaktır.
Kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştıran belediyeler üç ayda bir bu şekilde çalıştırdıkları personelin isim, ünvan, kadro derecesi ile sözleşme ücretlerini gösterir cetvelleri ertesi ayın sonuna kadar Maliye Bakanlığı'na göndereceklerdir.
Yukarıda sayılan mevzuat hükümleri uyarınca 1997 yılında sözleşme ile çalıştırılanlardan, 1998 yılında görevlerine devam etmeleri ile belediyelere uygun görülenlerin ocak, şubat ve mart aylarına ait sözleşme ücretleri ile çalıştırılmaları konusunda yukarıda belirtilen vize işlemleri tamamlanıncaya kadar 1997 yılında vize edilmiş sözleşme ücretleri üzerinden, yeni sözleşmeleri esas alınarak gerekli düzeltmeler sonradan yapılmak üzere Maliye Bakanlığı'nın vize aranmaksızın ödenecektir.
Belediyeler sözleşmeli personel çalıştıracak iseler mutlaka yukarıdaki esaslara uymalıdırlar. Aksi taktirde vizesiz çalıştırılan sözleşmeli personel ücretleri kişi borcuna alınır.
4- Boş memur ve sürekli işçi kadrolarına atama izni
1998 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun 50/c maddesine göre il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik ve müesseseler, boy memur ve sürekli işçi kadrolarının açıktan atama amacıyla kullanılabilmesi hususunda İçişleri Bakanlığı kanalıyla Devlet Personel Başkanlığı'na başvuracaklardır. Anılan başkanlık talepleri değerlendirdikten sonra Başbakanlığa intikal ettirecektir.
5- Geçici işçi vizesi
Ayrıca Bütçe Kanunu'nun 52/e maddesine göre geçici işçi pozisyonlarının vizesi için İçişleri Bakanlığı'ndan izin alınması gerekmektedir.
Belediyelerin izin olmadan yapacakları işçi ve memur atamaları, cezai sorumluluğu gerektirir.
6- Belediyelerden personel nakli yasak
Bütçe Kanunu'nun 50.maddesi genel bütçeye dahil dairelerde, katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, genel ve katma bütçelerin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlara tahsis edilmiş bulunan boş kadroların atama amacıyla kullanılabilmesini personel ödeneğinin yeterli olması şartıyla verilebileceğini hükme bağlamıştır. Bu nedenle anılan kurum ve kuruluşlarına tahsis edilmiş bulunan personel ödeneklerinin kullanımında denetimin sağlanmasını teminen söz konusu kamu kurum ve kuruluşları, belediyelerden personel nakli cihetine gitmeyeceklerdir.
1998 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun "Bütçe Politikası ve Mali Kontrol" başlıklı 4.maddesinde, Maliye Bakanı'nın tutarlı, dengeli ve etkili bir bütçe politikası yürütmek amacıyla kamu istihdam politikasını belirlemeye ve uygulamaya yön vermeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu nedenle Maliye Bakanlığı'nın belirlediği yukarıdaki prensipler, vesayet denetimi kapsamında birer emir niteliğindedir. Belediyelerin bu prensiplere uyma zorunluluğu bulunmaktadır.
KURBAN DERİLERİNİ ARTIK SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKIFLARI TOPLAYACAK
Bayram bitti çözüm geldi
Yeni uygulamayla Türk Hava Kurumu'na kurban derisi gelirlerinden yüzde 1 pay verilecek.
Her Kurban Bayramı'nda yaşanan gerginlikler artık yaşanmayacak; bundan sonra kurban derisi toplama işini Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları yürütecekler.
Son yıllarda çok tartışılan kurban derisi toplama yetkisini yeniden düzenleyen "Yardım Toplama Usul ve Esaslarım Gösterir Yönetmelik" 29.04.1998 tarihli Resmi Gazete' de yayınlandı.
Yönetmeliğin 15 maddesinde şu ifade yer alıyor:
"Kurban derileri ve bağırsak toplama, fitre zekat, zarfı dağıtmak suretiyle yardım toplama yetkisi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına aittir."
Yönetmeliğe göre deri toplanmasında vali ve kaymakamlar resmi araçlarından yararlanabilecekler.
Toplanacak aynı ve nakti yardımlardan sağlanacak net gelirin nasıl dağıtılacağını da aynı Yönetmeliğin 22. maddesi belirliyor. Buna göre, net gelirlerin yüzde 96'sı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına, yüzde 1'i Türk Hava Kurumu'na, yüzde 1'i Kızılay'a, yüzde 1'i Sosyal Hizmetler ve çocuk Esirgeme Kurumuna, yüzde 1'i de Türkiye Diyanet Vakfı'na verilecek.
Kurban derisi tartışmaları bittikten sonra yayınlanan yönetmelikle ilgili çarpıcı bir tepki olmadı. Yönetmeklikle ilgili yorumlarda şu görüşler ağırlık kazandı:
Bu düzenleme tartışmaları ortadan kaldıracak.
Toplanan bağışlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla doğrudan yoksullara gidecek.
Yardımlar aynı zamanda ulusal boyuttaki öteki hayır kurumlarına da (THK, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Türkiye Diyanet Vakfı) ulaşacak.
Ancak; uygulamadan en büyük gelir kaybını Türk Hava Kurumu görecek.
Türk Hava Kurumu'nun en büyük gelir kaynağı ortadan kalkacağına göre, Kurum'un çalışmalarını yürütebilmesi için yeni kaynak bulunması gerekecek.
***
SİCİL YÖNETMELİĞİ'NDE YAPILAN DEĞİŞİKLİĞE GÖRE
Memur nazik olacak
Görev başında insan haklarına saygılı davranıp davranmaması memurun sicilini etkileyecek!
Mayıs ayı içinde, gazetelerin çoğunun haber sayfalarına birkaç satırla bile yansımayan çok önemli bir yönetmelik yayınlandı. Aslında varolan bir yönetmelikte küçük bir değişiklik yapıldı.
Ama o küçük değişiklik gerçekten büyük değer taşıyor. Sözünü ettiğimiz "küçük değişiklik" devlet memurlarına insan haklarına saygı notu verilmesini öngörüyor.
12 Mayıs 1998 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği'nde değişiklik yapan yönetmeliğin görevde gösterilen başarının değerlendirilmesiyle ilgili Sicil Amirlerinin Memurun Mesleki Ehliyeti Hakkındaki Notlar bölümünde şöyle bir ifade yer alıyor:
"8- İnsan haklarına saygısı (insanların kişiliğine ve haklarına saygı gösterme, hiç kimseye insanlık onuru ile bağdaşmayan muamelede bulunmama)."
Bu eklentiyle, sicil amirleri bir memur hakkında not verirken o memurun görev sırasında herhangi bir kimseye insanlık onuruyla bağdaşmayan bir davranışta bulunup bulunmadığını da dikkate almak zorunda olacaklar.
Yönetmelikte açıklıkla belirtilmemesine rağmen, insan onuruyla bağdaşmayan muamele arasında kişileri saatlerce kuyruklarda bekletmek, uzun süre ayakta durmalarına neden olmak, kaba davranmak, azarlamak, aşağılamak gibi, doğal sayılan bazı davranışlar da yer alıyor.
Tabii, yönetmelikte yer alan böyle bir ifadenin işlerlik kazanması için sicil amiri konumundaki yetkililerin de insan hakları kavramını iyi özümsemeleri gerekiyor.
Sonuç olarak; çok küçük, ama, çok önemli değişikliğin bir işe yarayıp yaramayacağını uygulamada göreceğiz.
***
TİCARİ FAALİYETLERLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEMELER
Tüketiciye kolaylıklar
Yerel yönetimler halktan gelen şikayetleri artık daha kapsamlı değerlendirebilecek.
Belediyelere vatandaştan gelen şikayetler arasında tüketici yakınmaları ilk sıraları alıyor.
Çoğu kez de belediyeler gelen şikayetlere yanıt vermekte zorlanıyorlar. Özellikle kapı kapı dolaşarak satış yapanlarla ilgili yasal boşluklar belediyeleri çaresiz bırakıyor.
1 Mayıs 1998 tarihli Resmi Gazete'de yer alan bir tebliğ bu konuda önemli bir kolaylık getiriyor. "Kapıdan Satışlara ilişkin Uygulama Usul ve Esaslarına Dair Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğ"e göre, kapıdan satış yapacak kişilerin Sanayi ve Ticaret Müdürlüklerine başvurarak yetki belgelerini onaylatmaları gerekiyor. Bu zorunluluğa uymayanların satış yetki belgelerinin iptal edileceği hükme bağlanıyor.
1 Mayıs 1998 tarihli Resmi Gazete'de tüketicilerle ilgili önemli bir tebliğ daha yer aldı.
"Garanti Belgesi ile Tanıtım ve Kullanma Kılavuzunun Uygulama Esaslarına Dair Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğ", garanti belgesi ve kullanım kılavuzu hazırlanmasını izne bağlıyor. Bununla, garanti belgesi alabilmek için Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ya da Sanayi Bakanlığı'ndan izin alınması zorunluluğu getiriliyor.
Tebliğe aykırı olarak hareket edenlerin garanti belgelerinin iptal edilmesi ile ilgili şartlar açıklanıyor.
Benzer nitelikte bir tebliğ de 13 Mayıs 1998 günlü Resmi Gazete'de yer aldı. "Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Tebliğ" başlıklı bu belge, satış sonrası hizmet zorunluğunu tanımlıyor.
Bu Tebliğ'le ithal edilen araçlarla ilgili servis hizmetleri düzenleniyor. İthalat yapanların bu hizmetleri verecek koşulları yerine getirmeleri gerekiyor.