Burhan Özfatura yazıyor

Kent özerkliği

21.Yüzyıla hazırlanmakta olduğumuz bir dönemde, Yerel Yönetimlerin sorumlulukları ve önemi giderek artmaktadır.

Devletin gücünün sorgulanması, kentlere de yeni bir anlam kazandırmıştır, "kent özerkliğini" ana tema haline getirmiştir.

Bizim mücadelemiz de budur. Yerel yönetimlerin merkezi yönetimden kurtarılmaları, mali, hukuki ve idari özerkliğe sahip olabilmeleridir. Kentler bugün, nüfus yoğunlaşmaları nedeniyle yaşanabilirlik ve sürdürülebilirlik fonksiyonlarını kaybetmeye girmişlerse, bu olumsuzluğun en büyük etkeni hiç şüphe yok ki, yönetim sisteminden kaynaklanmaktadır. Yerel yönetimler dar imkanlar ve dar yetkilerle neler yapabileceklerini ortaya koymaktadır.

Partiler pasif

Siyasi partilerimizin, gelmiş geçmiş hükümetlerimizin ve milletvekillerimizin olaya yaklaşımları yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları yönünde müsbet olmasına rağmen, maalesef bu konu çözüme kavuşturulamamıştır. Bilakis aksine uygulamalar vardır. Zaman kaybedilmektedir. Daha hızlı kalkınma, daha büyük gelişme sağlayabilmek mümkün iken fırsat kaçırılmaktadır. Maalesef hiç bir irade bu direnişi de önleyememektedir.

Buna rağmen yerel yönetimlerde katılımcılık dönemi başlamıştır. Kent bilinci, kentlileşme, kent suçu gibi kavramlar da gündeme girmiştir.

Bu kavramları geçerli kılabilmek, göçü önleyebilmek, bölgesel kalkınma planlarına yönelmek, mesken başta olmak üzere diğer alt yapı sorunlarını aşabilmek standartın üstünde bir çalışma ve gayret gerektirmektedir. Yerel yönetimler bunlarla meşguldür.

Kent mimarları

Yarınlara yönelik çalışmalar yapılması, kalkınmış ülkelerin yanında yer alabilmesi için meselelere bu şekilde yaklaşılması kaçınılmazdır. Bu idrak içerisinde "Herşey insanlar ve özellikle çocuklar içindir" diyerek bir sloganla yola çıkılmıştır ve bu bilinçle, inançla meselelerin üzerine gidilerek çözüme kavuşturma gayretleri bulunmaktadır.

Ankara'daki siyasi çalkantılar kentlerdeki imar faaliyetlerini ve çalışmaları etkilememektedir. Çünkü, yerel yönetimler görev başındadırlar. Bir taş üzerine, bir taş daha koyabilmenin gayreti içerisindedirler.

Ve bunun neticesi olarak, Türkiye'mizin bütün kentlerinde hizmet seferberliği göze çarpmaktadır. Bu hızın kesilmemesi, bu inancın yıkılmaması, bu gücün ayakta kalması, Türkiye'yi hedefe ulaştıracaktır.

Hiç şüphemiz olmadan ifade ediyoruz ki, Türkiye'mizin geleceği parlaktır. Bu gelecek, yerel yönetimlerimizin sabırlı çalışmalırıyla hazırlanmaktadır. Bu bakımdan yerel yönetimlerde en alt kademeden üst kademeye kadar görev veren, emeği geçen herkese teşekkürlerimi ve şükranlarımı arz ediyorum.

*

Hızlı nüfus artışı ve siyasal tercihler Türkiye'nin yarınlarını hazırlamada yerel yönetimlerin önemini artırmıştır. Belediyelerin sorumlulukları bu bilinç çervesinde büyüyerek şekillenmektedir.

* 

Her yeni koşul, yeni bir sorumluluktur. Bu çerçevede yerel yönetimlerin güçlendirilmesi hizmetin verimliliği bakımından mutlak gereklidir. Bunun sağlanması özerk bir yapıyla mümkündür.