• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Yayınlarımız

YY İstanbul ne kadar kent?

Yorum haber

İstanbul; ne kadar kent?!

İstanbul Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 17'sini barındırıyor. Gerçi bu büyük nüfus bir övünç unsuru olmaktan çoktan çıktı.. Övünç şöyle dursun, bu artış dertleri de artırdı.

Bugünkü kalabalığıyla İstanbul, büyük bir kent değil, biraz eleştirel bir ifadeyle büyük bir köy diye tanımlanıyor. Acı, ama, gerçek.

Çünkü, İstanbul'da yaşadığı varsayılan 12 milyon dolayındaki insanın büyük bölümü yaşam koşullarıyla bir kentli olmaktan çok köylüyü andırıyor.

Yılda 500 bin göç alan bir kentin kent(!) olarak kalması da herhalde beklenemez. Bir de burada doğanları ekleyince, gereksinmelerin karşılanma zorluğu bütün çıplaklığıyla ortayı çıkıyor.

Hızlı değişim

Bu yapısından ötürü, İstanbul için hazırlanan her proje işlerlik kazanmadan eskiyor denilebilir.

Tabii, eskimeyecek olanlar da yok değil. Sıkıntı, belki de günün zorluklarını aşma çabasına takılıp kalmaktan kaynaklanıyor. Oysa, İstanbul'u kent kimliğiyle büyütecek olanlar yarınlara dönük kapsamlı projeler olacak.

Böyle büyük projeler arasında yer alanlardan biri olan metro, türlü engellerle karşılaşmasına rağmen yürüyor.

Tamamlandığı zaman 125 yıllık bir hayal gerçekleşmiş olacak. Artık İstanbul'un da bir metrosu var diyeceğimiz günlerin pek de uzağında değiliz. Gelecek yıl bu iş tamam.

O da yetmiyor!

Metro; yapımına başlandığı yıllar için gerçekten koca kentin ulaşım sorununu önemli ölçüde çözecek işlevsellikte sayılıyordu. Gene de çok önemli.. Ama, taşınacak nüfus başka semtlerde de hızla çoğaldı. Hem öyle çoğaldı ki, metro hattında metrosuzluktan çekilen sıkıntı, yeni yerleşim yerlerinde birkaç kat fazlasıyla çekiliyor.

Örneğin, köprüler artık İstanbul'un iki yakası arasındaki ulaşımı sağlayamıyor. Günün 12 saatinde köprülerden beklemeden geçme olanağı bulunmuyor.

Beş yıl önce iki köprüden geçen toplam araç sayısının iki katı, şimdi birinden geçiyor.

İstanbul; acil ve yarınlara dönük çözümler getirilmediği takdirde, yaşanacak yer olmaktan çıkacak.

"Ben de isterim"

Şimdilik, geldikleri yerlerdekinden daha iyi olduğu için altyapısız yaşamı seve seve kabullenenler çoğunlukta.

Ama kentliliğe alışmak kolay.

Neden benim de olmasın? dürtüsü, bugün altyapısız, kanalizasyonsuz, yolsuz yaşayan 6 milyonu aşkın insanı, yarın talep eden kitle durumuna getiriverir.

Gecekonduların satışıyla “isteyen kitle” oluşumunun yasal dayanağı da resmen atılmış oluyor.

Kısacası İstanbul, mega projeler istiyor. Siyaset üstü ilgi istiyor. Yandaş hatırı dinlemeyecek kadar kentli olma bilincine sahip, büyük düşünen yöneticiler istiyor.

Plansız yanı daha hızlı büyüyen İstanbul; olmak ya da olmamak ayrımında. 2000'e mega köy olarak mı girecek yoksa çağdaş kent olarak mı?

***

Eğer yapılabilirse

Mega İstanbul'a doğru

İstanbul, Avrupa'daki birçok ülkeden daha kalabalık. Bugünkü nüfusu, hemen hemen komşumuz Yunanistan'ın nüfusu kadar.

Bu nedenle İstanbul'la ilgili projeler de ülke çapında önem taşıyor. Yeni ve büyük İstanbul'un en önemli sorunu olarak önümüze çıkan yerleşim ve ulaşım ikilisi, yarınlara açılacak kapı sayılıyor.

Her şey bu iki soruna endeksli.

Altyapının ana düşüncesini yerleşim ve ulaşım ikilisi oluşturuyor.

Bugün İstanbul, tarihi yarımada Eminönü'den ve Aksaray'dan başlayıp Yeşilköy'e, Otogar'a uzanan raylı sistemleriyle, Boğaz üzerindeki asma köprüleriyle, deniz otobüsleriyle, bir yıl sonra hizmete gireceği belirtilen metrosuyla 10 yıldır sürdürülmekte olan ulaşım yapılanmasının sonuna gelmek üzere.

Yenisi gerek

Bu yapılanmayı yetersiz kılacak boyuta varan nüfus atışı dikkate alınınca yeni ulaşım projelerine işlerlik kazandırmak kaçınılmaz oluyor.

İstanbul, uydu kentleri, yazlıkları ve kaçak yapılarıyla hızlı bir yatay büyüme sergilerken, kent merkezi sayılacak yerlerdeki gökdelenleriyle de dikey büyüme süreci yaşıyor.

Dalan öneminde başlatılan ulaşımdaki yeniden yapılanma kapsamındaki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve çevre yolları, kent içi yol genişletmeleri, sanayi ve ticaret merkezleriyle ulaşım sektörünün merkezden uzaklaştırılması, buna bağlı raylı sistem uygulaması; Sözen döneminde başlatılan metro projesi, tamamlansa da ne yazık ki, hem enine hem boyuna hesapsız büyüyen İstanbul'u sıkıntıdan kurtaramayacak.

Tüp geçit

Bu nedenle, son 10 yılda sıkça gündeme gelen, ancak, uygulama aşamasına gelmeyen projeler şimdi yeniden güncellik kazanıyor.

Bunların başında da iki yaka arasında ulaşımı rahatlatacak çözüm arayışları geliyor. Üçüncü köprü mü tüp geçit mi?

Son 15 yılda ikisi için de çok şey söylendi, yazıldı. Üçüncü köprü diyenler de var, tüp geçit diyenler de.

Galiba iki görüşün savunucuları da haklı. Şimdi o noktaya gelindi ki, ne üçüncü köprü ne tüp geçit tek başına yeterli olabilir; ikisi birden.

Öncelikli olarak ele alınan ise, tüp geçit.

Bu konu eski iki başkan Dalan ve Sözen dönemlerinde de tartışıldı, projeler üretildi, ama, istenen adım bir türlü atılamadı.

Şimdi top; RP'li başkan Recep Tayip Erdoğan'da.

Erdoğan, tüp geçidi benimsiyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahırkapı-Harem arasında yapılacak bir tüp geçidin İstanbul'un ulaşım sorununu temelden çözeceğine inanıyor.

Bu inançla başlatılan çalışmalar ortaya dev bir proje çıkardı. Güncel sorunlara yönelik çözüm arayışları dışında RP'li başkan Tayyip Erdoğan'ın uzun vadeli köklü ilk projesi böylelikle şekillenmiş oldu.

Var olan projelere ek olarak Erdoğan, tüp geçitle ilgili olarak üçüncü bir proje yaptırdıklarını ve bununla Ulaştırma Bakanlığı'na yardımcı olduklarını belirtiyor.

Erdoğan, tüp geçidi benimsediklerini anlatırken "üçüncü köprüye sıcak bakmıyoruz" diyor.

Nedenini de şöyle açıklıyor:

"Köprü sadece araç trafiğini rahatlatacak. Toplu taşımacılıkta bir fark olmayacak. Oysa tüp geçit, sorunu temelden çözecek. Üç tüpten oluşacak geçidin birinci tüpü raylı geçiş, ikinci tüpü otomobil ve üçüncü tüpü ağır vasıta geçişi sağlayacak."

Haliç'e köprü

İstanbul'un nüfus çoğalmasında adeta yarış halinde bulunan iki yaka arasında ulaşımı sağlamak için tüp geçit üzerinde durulurken, halen yapımı süren metronun tarihi yarımada ile bağlantısı için de Haliç'te bir tüp geçit gerekiyor.

Büyükşehir Belediyesi Taksim ile Yenikapı arasındaki metro bağlantısını gerçekleştirmek için Haliç üzerine 70 milyon dolara malolacağı hesaplanan yeni bir köprü yaptıracak. Bu köprü mevcut köprülerden yararlanmak mümkün olmadığı için zorunlu görülüyor. Yüksek Proje görevlisi Hamdi Türedi, teknik açıdan bu gereksinmeyi şöyle açıklıyor:

"Metro elektronik sistemle çalıştığı için varolan köprülerden yararlanılması söz konusu olamıyor. Bu yüzden Atatürk Köprüsü ile Galata Köprüsü arasına yeni bir köprü yapılacak. Yeni köprü açılır kapanır özellikte olacak ve Haliç'te kirlenmeye yol açmayacak."

Ve Şişli

Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları dışında Şişli Belediyesi de İstanbul'da yapısal değişikliğe neden olacak bir proje üzerinde çalışıyor. ANAP'lı başkan Gülay Atığ'ın geliştirdiği proje, uluslararası işbirliğiyle şekilleniyor.

Bu proje de ulaşımı rahatlatmayı amaçlıyor.

Uygulanması halinde Nişantaşı'daki trafik sorunu çözümlenmiş olacak. Fransa'nın Bordeaux Üniversitesi'nin katkılarıyla hazırlanan projeyle iligili olarak Gülay Atığ:

“Aslında bu konu ile ilgili 15 proje hazırlattım. Bu projelerden birinin hayata geçirilmesi ile Nişantaşı-Mecidiyeköy arasındaki trafik tamamen rahatlayacak. Proje iki geliş, iki de gidiş olmak üzere 4 şeritli yol yapımını içeriyor. Yol iki ya da üç katlı viyadükten oluşacak ve 50 milyon dolara malolacak" diyor.

Taksim-Mecidiyeköy arasında ulaşım viyadük üzerinden sağlanacağı için Vali Konağı, Rumeli ve Halâskârgazi caddelerinde trafik rahatlayacak. Burası tamamen alış veriş alanı haline gelecek.

Belediye sarayı

İstanbul'un görüntüsünü değiştirecek bir başka proje de Büyükşehir Belediyesi'nin gündeminde yer alan yeni bir belediye sarayı yapımı.

Şişli Abide-i Hürriyet Tepesi'nde yapılması düşünülen belediye sarayı, minareyi andıran 4 binadan oluşuyor.

Yakında temelinin atılması düşünülen yeni belediye sarayını Cengiz İnşaat-Baytur Konsorsiyum'u gerçekleştirecek. Yapım üç yıl sürecek.

25'er katlı 4 bina ya da 4 kule birbirlerine tünellerle bağlanacak.

Belediye sarayı İstanbul'un her yanından görülebilecek.

Süper merkez

Kent dokusunda değişiklikler içeren projeler Şişli'de yoğunlaşıyor. 15 yıl önce gündeme geldiği halde bir türlü başlatılamayan Şişli Ticaret ve Kültür Merkezi projesinin de uygulama dönemine girildi.

Eski İETT otobüs garajının yerinde Cumhurbaşkanı Demirel tarafından temeli atılarak yapımına başlanan Ticaret ve Kültür Merkezi 2000 yılında tamamlanacak.

Bugünkü Ak Merkez'in bir benzeri, ancak daha kapsamlısı olacağı belirtilen Şişli Ticaret ve Kültür Merkezi'nde eğlence ve sanata dönük etkinliklere de geniş yer ayrılıyor.

Bu merkezin başlı başına bir kent görünümü alacağı bildiriliyor.

250 milyon dolara çıkacak olan bina 62 bin 475 metrekarelik bir alanda kurulacak ve 285 bin metrekare kullanım alanına sahip olacak. Tesiste 1175 dükkan, 5 sinema, güvenlik merkezi, PTT, ilkyardım, mescit, kütüphane ve çocuk eğlence merkezleri yer alacak.

Ayrıca 9 bin metrekare alan üzerinde de yeme içme üniteleri yer alacak. Binaya girip çıkacak araçların trafiği ağırlaştırmasını önlemek için 8 ayrı giriş-çıkış kapısı bulunacak. Binada 25 asansör ile 77 yürüyen merdiven kullanılacak ve 200 bin kişi rahatça dolaşabilecek.

Bomonti projesi

Şişli'de kent yapısını etkileyecek önemde bir çalışma daha var; Bomonti'deki bira fabrikası binası da İstanbul'un kültür yaşamına kazandırılacak.

Türkiye'nin ilk sanayi kuruluşlarından olan ve Almanlar tarafından kurulmuş bulunan Bomonti Bira Fabrikası'nın metruk binasıyla ilgili projeyi Şişli Belediyesi geliştirdi.

Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ, eğer gerekli izin verilirse, tarihi binanın onarılarak kültür sitesi haline getirileceğini belirtiyor. Projeye göre, burada 40 dönümlük bir alan üzerinde Türk Sanayi Müzesi, sanat galerileri, turizm içerikli üniteler, çocuklar için eğlence birimleri, tiyatrolar, sinema salonları ve görüntüyü bozmayacak 3-4 yıldızlı otellerle tarihi okuya uygun pansiyonlar kurulacak.

Binanın geçmişi

Özel firmaların bira üretmesi izni verilinceye kadar Türkiye'nin bira gereksinmesini sağlayan Bomonti'deki fabrika binası 1892 yılında inşa edilmişti. Bu binada Almanların kurduğu bira üretim üniteleri sonraki yıllarda çeşitli eklerle genişletilerek 80'li yıllara kadar çalıştırılmıştı.

Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ, uzun süredir boş duran bu binanın, 2020 Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında ele alındığını bildirerek, yapılacak çalışmalarla çok işlevli bir tesis kazandırılacağını söylüyor.

Buna göre fabrikanın tarihi binası onarılacak, içinde halen durmakta olan sanayi makinelerinin yer alacağı bir Türk Sanayi Müzesi açılacak. Burada geleneksel ve çağdaş sanatçıların eserlerini sergileyip satabilecekleri bölümler oluşturulacak.

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar33.865834.0015
Euro37.658837.8097
Dilber Abla
İHV Gönüllüsü