Herkes kozunu oynuyor

Altın tartışması

Bergama'da siyanür kullanarak altın aranmasına karşı çıkan köylülerin tepkileri sürüyor. Altın arayıcı Eurogold firmasının karşı atağa kalkmasıyla tartışma yeni bir boyut kazandı.

Siyanürle altın arama konusu yalnız Bergama'nın değil Türkiye'nin gündemine yerleşti. Altın konusunun gündemde kalması, köylülerin tepkilerine rağmen Eurogold firmasının aramayı sürdürmekte ısrar etmesinden kaynaklanıyor.

Çevre köylerde yaşayanlar Ovacık'ta altın aranmasını istemiyorlar. Açtıkları davayı da kazandılar. Ama firma bu tepkilere rağmen Ovacık'tan ayrılmaya niyetli olmadığını ortaya koydu.

Başlangıçta köylülere hiç haber verilmeden yürütülen çalışmalar, son zamanlarda köylüler ikna edilerek sürdürülmek isteniyor. Eurogold; bir yandan elindeki ruhsata dayanarak altın arama işinden vazgeçmeyeceğini belirtirken, bir yandan da siyanürle altın aramanın öne sürüldüğü kadar zararlı olmadığını anlatmaya çalışıyor. Ancak köylüler, Eurogold ve temsilcilerine hemen hemen hergün son sözlerini söylüyorlar:
Bu iş olmaz! 

Kamuoyunu ikna

Yatıştırılamayan tepkiler karşısında Eurogold firması kamuoyu desteği sağlamak için kapsamlı bir kampanya başlattı. Firma; basın açıklamaları, bilgilendirme toplantıları ve bunları destekleyen medyatik girişimlerle köylülerin üzerinde toplumsal baskı oluşturmak için tüm olanakları ortaya koydu.

Tabii ki, bu çabalar, son sözün değişmesini sağlamaya yetmedi. Eurogold, bir yandan sorunun bir çevre kirliliği sorunu olmadığını belletmeye çalışırken, bir yandan da tepkilerin kışkırtma kökenli olduğu iddialarını gündeme getirdi.

Eurogold temsilcilerine göre altın, yani sarı ışık Türkiye'yi aydınlatacak!

Ama, köylüler engel oluyorlar!

Eurogold temsilcileri, kamuoyu oluşturma girişimleri sırasında çevre konusunun politikaya alet edildiğini öne sürdüler. Oysa, köylüler tepki göstermeyip de altın çıkarılmasına izin verseler, Türkiye ekonomisi bundan büyük yarar sağlayacak!

Çok kazançlı!

Eurogold açıklamalarında, bilimadamlarının ve bazı siyasetçilerin görüşlerinin yeraldığı video kaseti de kullandı. Eurogoldçular, İspanya, Fransa gibi ülkelerde de siyanürle altın arandığını belirttiler. Açıklamada ayrıca, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde sanayide siyanür kullanıldığı ifade edilerek, Türkiye'deki tepkilerin yabancı sermayeyi ürküteceğini öne sürdüler.

Eurogold yetkililerinin iddiasına göre, Türkiye, Bergama altın madeniyle 2000 yılında dünya altın pazarının yüzde 25'ine sahip olacak. Madenin işletilmesinden 1 milyar dolar gelir sağlanacak.

Eurogold yetkilileri, çevrenin korunması için de uygun koşullar oluşturulmasına katkıda bulunabileceklerini belirttiler ve halkın katılımına açık izleme komitesinin, madeni kapatma yetkisine sahip olduğuna işaret ettiler.

Eurogold'un bu kampanyasının en ilginç yanı kuşkusuz bilimadamlarının görüşlerinin yeraldığı destekleyici kaset idi.

Domates hesabı

Eurogold'un tanıtım kasetinde konuşan Prof. Güven Önal, Prof. Yılmaz Savaşcın ve Prof. Orhan Uslu da siyanürlü altının çevreye zararı olmadığına dair güvence verdiler.

Bu arada aynı kasette görüşlerini açıklayan gazeteci Öcal Uluç, Türkiye'nin bütün kaynaklarının kullanılması gerektiğini belirterek, "Bir cumhuriyet altını ile kaç ton domates alınır biliyor musunuz?" dedi. İnsanları sağduyuya davet eden Çevre Muhabirleri Derneği Başkanı Osman Akkuş ise Yeşiller'i köylülerin kafasını karıştırmakla suçladı.

Ne var ki, kafalarının karışık olduğu belirtilen köylüler tepkilerini sürdürdüler. Galiba köylülerin dediği gibi, bu saatten sonra dönüş olamazdı.

En son gelinen nokta ise bu madenden köylülere kaç milyon ton domates alabilecek kadar altın düşeceğiydi. Bu hesabı yapanlara köylüler şimdilik sessiz kalıyorlar, ama, köylülere destek verenler domatesli kıyaslamaları şu soruyla eleştiriyorlar:

Altın salatası limonlu mu olsun sirkeli mi?